Bugun...


JFMO: Yeni Trabzon Otogarının Yeri Uygun Değildir
Tarih: 15-05-2020 10:47:40 Güncelleme: 15-05-2020 10:47:40 + -


TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hakan Karslı, Trabzon Şehirlerarası Otobüs Terminali için belirlenen yeni alanın bilimsel açıdan uygun olmadığını açıkladı.

facebook-paylas
Tarih: 15-05-2020 10:47

JFMO: Yeni Trabzon Otogarının Yeri Uygun Değildir

Aydın Gelleci (sayfa61)- 

Trabzon’da yeni otobüs terminalinin yer seçimi hakkında açıklama yapan Karslı,

“Yeni otogarın inşa edileceği alan Trabzon-Gümüşhane  Devlet  Karayolu'nun 1. km'sinde Ortahisar ilçesi Sanayi Mahallesi, Anadolu Bulvarı üzerinde Değirmendere Akarsu'yu ile karayolunun arasında kalan  30.144,85 m²lik bir alandır (Şekil 1).  Terminal binasının yenilenerek daha modern bir görünümde ve işlerlikte şehrimize kazandırılması konusunda hemfikir olmakla birli kte, yeni terminalin inşaa edilmesi için  belirlenen  yerin  uygun  olmadığını  belirtmek  isteriz.  Bu  alanda  yeni  terminal  yapılacağını  ilk öğrendiğimizde  de  Trabzon'un  jeomorfolojik  yapısı,  heyelan,  sel  ve  taşkın  tehlike  ve  riskleri,  ulaşım planı,  şehrin  konumsal  yapısı  ve  gelişim  yönleri  vb.  açılarından  uygun  olmayacağı  görüşümüzü nedenleri ile birlikte hem sayın yetkililerle hem de farklı platformlarda kamuoyuyla paylaşmıştık. Ancak gelinen  noktada  belirlenen  bu  alanda  terminalin  inşaa  kararı  alınmış,  projelendirilmiş  ve  şimdi  ihale süreci  planlanmaktadır.  Alanın  uygunluğunun  yasal  çerçevede  ve  şehir  planlaması  açısından değerlendirmesi  ilgili  diğer  meslek  odalarımız  tarafından  kamuoyu  ile  paylaşıldı  ve  paylaşılmaya  da devam  edecektir.  Biz  Jeofizik  Mühendisleri  Odası  olarak  bu  alanın  yerbilimsel  açıdan  uygun

olmadığını  tekrar kamuoyuyla paylaşmak ve sayın yetkililerimizi yeniden proje üzerinde düşünmeye davet etmek istiyoruz.” dedi.

Karslı, şöyle devam etti:

Bu alanın çok açık olarak Değirmendere Akarsu'yunun yatağı olduğu ve alanın hafriyatla doldurularak oluşturulduğu  bilinmektedir.  Bununla  birlikte  Trabzon  İli'nin  heyelan,  sel  ve  taşkın  tarihsel  süreci incelendiğinde  Değirmendere  Akarsu'yun  yatağından  taşarak  birçok  alanda  can  ve  mal  kayıplarına

neden  olduğu  görülmektedir.  Genel  olarak  Doğu  Karadeniz  Bölgesindeki  heyelan,  sel  ve  taşkın kaynaklı afetlerin 90 yıllık sürecine bakıldığında 59 adet can ve mal kaybına neden olan afet meydana gelmiş,  bunların  çoğunluğu  Trabzon  (15  adet)  ve  Rize  (27  adet)  İllerinde  gerçekleşmiş  ve  644  can

kaybına  neden  olmuştur.  Sadece  Trabzon  İli  ve  ilçelerindeki  can  kaybımız  360  olarak  kayıt  altına alınmıştır.  Yine geri dönük analizler yapıldığında özellikle sel ve taşkın kaynaklı afetlerdeki can ve mal kayıplarının  en  fazla  yaşandığı  yerler  dere  yatakları  ve  havzalarında  yeralan  yerleşim  yerlerinde,

tesislerde,  kamuya veya özel sektöre ait binalarda  gerçekleşmiştir. Bununla birlikte sel ve taşkınların nedenlerine  bakıldığında  doğal  nedenlerden  yoğun  yağışların,  topoğrafik  şartların  yanında  insan müdahalesi  ile  akarsu  yataklarının  daraltılması,  değiştirilmesi,  akarsu  akış  düzenine  uygun  olmayan köprü, yol, menfez vb. yapıların yapılması gibi nedenler olduğu tespit edilmiştir.”

MADDE MADDE AÇIKLADI

“Buna göre,

(1)  Öncelikle  bu  alanın  seçiminde  hangi  bilimsel  kriterlerin  kullanıldığının  ve  bu  alnı  içine  alan yapılmış  bir  mikrobölgeleme  çalışmasının  olup  olmadığının  ve  varsa  bu  alanının  uygunluk değerlendirmesinin ne olduğunun  kamuoyuyla paylaşılmasının çok yararlı olacağını belirtmek isteriz.

(2)  İlimizde  karşılaştığımız  sel-taşkın  ve  heyelan  nedenli  afetlerin  daha  bir  yenisini  2019  yılı haziran ayında  Araklı ilçemizde yaşadık ve 7 can kaybımız oldu.  Akarsu havzasındaki birçok kamu  ve  özel  bina  kullanılamaz  hale  geldi!  Çok  çabuk  unuttuk!  Hatırlarsak  bu  afet  üzerinedevlet yetkilileri bundan sonra akarsu yatakları üzerinde yapılaşmaya  müsaade  etmeyeceğiz açıklamalarını yapmışlardı.

(3)  Küresel  iklim  değişikliğinin  hızla  tüm  dünyayı  etkisi  altına  aldığını  ve  son  yıllarda  özellikle İlimizdeki  etkisini  yağışların  normalin  dışında  çok  kısa  sürede  çok  yoğunlaşarak  sel  ve taşkınlara dönüşmesi şeklinde  görmekteyiz.  Normal olarak Trabzon ilin  yıllık ortalama  yağış miktarı yaklaşık metrekare başına 800-850 kg olduğu, ancak bu miktarın  önemli bir kısmının çok kısa bir zaman aralığında ve yerel olduğu dikkate alındığında Değirmendere vadisinde sel ve taşkın tehlikesi yüksek olmakla birlikte, Akarsu yatağındaki yerleşim yerleri, sanayi tesisleri, diğer yapılar ve buralarda yaşayan insanlar ve diğer tüm canlılar yüksek risk (muhtemel can ve  mal  kaybı)  altındadır.  Bu  kapsamda  değerlendirildiğinde,  İlimizde  gerek  büyük  yağış miktarı, gerekse topografyanın dağlık, engebeli oluşu ve aşırı eğimden dolayı yağışların hızla yüzey akışına geçerek kısa sürede taşkın ve sellere sebep olduğunu unutmamak gerekiyor.

(4)  Değirmendere  Akarsu  yatağı  ve  havzası  suyun  doğal  akışıyla  oluşmuş,  taşınan  alüvyonal malzemelerin birikmesiyle şekillenmiştir. Alüvyonal zeminler, zayıf dayanımlı  olup üst yapı için elverişli  değildir.  Üstelik  bu  alanın  alüvyon  zemin  üzerinde  hafriyat  malzeme  dökülerek oluşturulduğu  da  dikkate  alındığında  imar  açısından  uygunsuzluk  daha  da  artmaktadır.

Bununla  birlikte,  Değirmendere  vadisi  iki  yanı  hemen  hemen  dik  eğimli  yamaçlarla sınırlandırılmış olup, tüm yüzey suları ve  yeraltı suları yamaçlardan aşağıya akarak ve/veya sızarak  bu  alüvyonal  arazi  altında  birikmekte  veya  akarsuya  ulaşmaktadır.  Dolayısıyla  bu alanda yapılacak binanın temel yapısı yeraltı suyundan aşırı etkileneceği aşikardır.  Yeraltı su girişimi nedeniyle bina temellerinde aşırı nemlenme ve korozyon oluşur, bu da binaların uzun ömürlü olmasını engeller.

(5)  Terminal  binası  ve  çevresinde  insan  aktivitesi  günün  her  saatinde  yoğun  olacağı  için  bina önem  katsayısı  en  yüksek  olan  grupta  yer  almaktadır.  Yani  herhangi  bir  afet  sonrasında hemen kullanılması gereken bir bina grubundadır. 21 Haziran 1990'da mevcut terminal binası Değirmendere Akarsuyu yatağından yaklaşık 200m kadar uzak olmasına karşılık oluşan sel ve taşkından dolayı kullanılmaz duruma geldiği hatırdan çıkarılmamalıdır.

(6)  Günümüzdeki iklim koşullarındaki ani değişimleri ve Trabzon İlindeki yağış yoğunluğu dikkate alındığında sel ve taşkın oluşum  dönüşüm periyotlarının  kısa  süreli olduğu unutulmamalıdır. Alanın  dar  bir  vadi  içinde  yeralması,  alanda  oluşacak  trafik  yoğunluğunu  karşılayacak  bir özellikte olmadığını göstermektedir.

(7)  İlimizde  birçok  alanda  dolgular  ve  akarsu  yatakları  üzerinde  yapılan  tüm  yapılarda  sorunlar yaşandığı  hepimizin  malumudur.  Bu  tür  akarsu  havzaları  ve  dolgu  alanlarının  halka  açık sosyal  donatı  ve  yeşil  alanlar  olarak  düzenlenmesini  beklerken,  sürekli  yapılaşmanın yapılması yönünde karaların alınması ve bu konudaki itirazların dikkate alınmaması gerçekten anlaşılır  değildir.  Bununla  birlikte  belirtmek  isterim  ki,  bu  tür  zeminlerde  yapılan  binaların yapım maliyetlerinden daha çok sonrasında oluşan zemin ve yapı deformasyonu sorunlarının çözümüne harcanmaktadır. Ülke ekonomimize gereksiz yükler getirmemeliyiz. Yer seçiminden imalata ve kullanıma kadar her uygulamanın bilimsel temelli olması ve şehrin ortak aklına göre hareket edilmesi zorunludur.

(8)  Bu alanın zemin etüt (jeolojoli-jeofizik-jeoteknik) ve yapılmış ise tüm Değirmendere havzasının sel-taşkın  risk  analiz  raporlarının  odamızla  paylaşılması  durumunda  inceleyip  teknik değerlendirmemizi rapor halinde sunmaya hazır olduğumuzu paylaşmak isteriz.”

 






FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YUKARI