escort bursa - escort bayan - gorukle escort bursa escort - bayan escort gorukle escort bursa
adalar escort adana escort anadolu yakası escort ankara escort antalya escort arnavutköy escort ataşehir escort avcılar escort avrupa yakası escort aydın escort bağcılar escort bahçelievler escort bakırköy escort balıkesir escort başakşehir escort bayrampaşa escort beşiktaş escort beylikdüzü escort beyoğlu escort bodrum escort bursa escort büyükçekmece escort çanakkale escort çatalca escort diyarbakır escort düzce escort edirne escort elazığ escort esenler escort esenyurt escort eyüp escort fatih escort gaziantep escort gaziosmanpaşa escort güngören escort istanbul escort izmir escort kadıköy escort kağıthane escort kartal escort kocaeli escort konya escort küçükçekmece escort kuşadası escort malatya escort maltepe escort marmaris escort mersin escort muğla escort pendik escort rus escort sakarya escort sancaktepe escort sarıyer escort şile escort silivri escort şişli escort sultanbeyli escort tuzla escort ümraniye escort üsküdar escort yalova escort
Bugun...


“Lozan Barış Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti’nin Tapusudur!”
Tarih: 24-07-2020 12:38:57 Güncelleme: 24-07-2020 12:42:57 + -


İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi, Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, ‘askeri zaferi taçlandıran muhteşem bir diplomatik başarı’ olarak tanımladığı Lozan Barış Anlaşmasının Sevr'in çöpe atılması ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de tapusu olduğunu söyledi.

facebook-paylas
Tarih: 24-07-2020 12:38

“Lozan Barış Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti’nin Tapusudur!”

Babüroğlu, Lozan Barış Antlaşması’nın 97. yıldönümünde veryansıntv.com’da ‘Lozan Barış Antlaşması bir hezimet miydi?’ başlıklı bir yazı yazdı.

Lozan Barış Antlaşması’nı, askeri zaferi taçlandıran muhteşem bir diplomatik başarı olarak tanımlayan Babüroğlu, bu anlaşmanın Sevr'in çöpe atılması ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de tapusu olduğunu dile getirdi.

“Lozan Barış Antlaşması, tarih bilgisi, vatan-millet sevgisi, stratejik öngörü ve diplomatik olgunluğuyla Atatürk’ün ve o kahraman kadronun eseridir…” diyen Babüroğlu’nun yazısı şu şekilde:

“Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923’te Lozan Üniversitesi tören salonunda imzalanır. TBMM, Anlaşma’yı 23 Ağustos 1923’te onaylar. İşgal kuvvetleri de, böylece Türkiye’den ayrılmaya başlarlar. Son birlikler, 2 Ekim 1923 Salı günü Dolmabahçe önünde, Türk bayrağını ve Türk askerlerini selamlayarak İstanbul’u terk ederler. Mustafa Kemal Paşa’nın, beş yıl önce, 13 Kasım 1918’de Boğaz’da söylediği söz gerçekleşmişti. İşgal güçleri, “geldikleri gibi gitmişlerdi.” Lozan Antlaşması’yla, 1699 Karlofça Antlaşması’nda başlayan ve devam eden Türklerin kovulma süreci Doğu Trakya’da durdurulmuş oldu.

İngiliz Devlet Adamı Churchill, Lozan için şunları söyledi: “Türklerin yeniden Avrupa’ya girmeleri Müttefikler için en kötü aşağılanmadır. Müttefiklerin zaferi hiçbir yerde Türkiye’deki kadar tam olmamıştı. Şimdi galibin gücü, hiçbir yerde Türkiye’deki kadar gösterişli bir şekilde aşağılanmamıştır. Ve sonunda başarılı bir savaşın bütün meyveleri, uğrunda binlerce askerin yaşamını verdiği Gelibolu, Filistin, Mezopotamya başarıları, bunların hepsi bir utanç içinde sona ermiştir.”

İngiltere Başbakanı Lloyd George, itiraf etmek zorunda kalır: “Lozan uygarlığın başarısızlığıdır. Her şey sona erince İsmet’in gülümsemesine şaşmamalıdır. Ankara’dan alınan haberlere göre barış orada büyük bir Türk zaferi olarak karşılanmıştır ve gerçekten de öyledir.”

ABD’li diplomat, James Gerard: “Lozan’da Hıristiyan medeniyeti çarmıha gerilmiştir.” der.

İngiliz Diplomat Sir Andrew Ryan: “Lozan’da onursuz bir barış imzaladık. Bu İngiltere’nin şimdiye dek imzalamış olduğu anlaşmaların en uğursuzu, en mutsuzu ve en kötüsüdür.” diyerek Türkiye’ye hakkını verir.

İngiliz tarihçi Arnold Toynbee: “Lozan’da müttefikler, Türk ulusçularının yaklaşık olarak bütün taleplerine boyun eğdiler. Yenilgiye uğratılmış ve görünürde yıkılmış olan bir ulus, yıkıntıların üzerinden yükselerek, kesinlikle eşit koşullar içinde dünyanın en yüce uluslarının önüne çıkarak hemen hemen her ulusal dileğini kazanmıştır.” ifadesiyle tarihe not düşer.

TIME Dergisi: “Lozan Antlaşması, yüz yıldan fazla süredir İngiliz diplomasisinin ilk göze çarpan başarısızlığıdır. Neticede Lozan Antlaşması, Türkiye’yi yaka paça Avrupa’dan atmak yerine Avrupa’yı Türkiye’den atmıştır.” diyerek Türklerin başarısının altını çizer.

İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon, Lozan’da kaybetmiş olmanın ezikliğini şu sözlerle dile getirir: ”Bütün bu reddettiklerinizi bugün cebime koyuyorum. Yarın birer birer çıkarıp sizlere ödeteceğim.” Belli ki İngiltere Dışişleri Bakanı, Türklerin Lozan başarısını içine sindirememişti…

Fransız Robert Lambel’e göre, “Türkiye artık Osmanlı İmparatorluğu değildi” der ve yeni Türk Devleti’nin elde ettiği zaferi, “Mustafa Kemal’in dinamizmiyle başından beri coşturduğu Ankara’daki milliyetçilerin başa çıkılmaz iradesine borçluydu.¨ diye tanımlar…”

“23 Temmuz 1923 günkü Tevhid-i Efkâr gazetesinde muhafazakâr gazeteci Ebuzziya Zade Velid Bey, imparatorluk topraklarının kaybından üzüntüsünü belirtirken, Lozan’ı şöyle tanımlamıştı: “Delegelerimiz siyasi ve iktisadi istiklalimiz açısından mevcudiyetimizi ve milli inkişafımızı sağlayacak bütün esasları kurtarmaya muvaffak oldular.” Lozan Barış Antlaşması’nın özeti işte bu cümledir.

Atatürk, Lozan Antlaşması için Nutuk’ta şöyle diyordu: ¨Lozan Antlaşması, Türk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşmasıyla tamamlandığı zannedilmiş, büyük bir suikastın yıkılışını ifade eden bir belgedir. Osmanlı devrine ait tarihe eşi geçmemiş bir siyasi zafer eseridir.”

“Lozan Barış Antlaşması, askeri zaferi taçlandıran muhteşem bir diplomatik başarıdır. Son iki yüz yılda, Türklerin Avrupa’ya karşı kazandığı tek siyasi başarıdır. Hem silahın hem de siyasetin zaferidir. Sevr'in çöpe atılmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tapusudur.

Tarih, stratejik körlük ve kişisel ihtiras uçurumlarıyla, stratejik öngörü ve diplomatik olgunluk zirveleri arasında dolaşan kanlı savaşların öyküsü gibi. Lozan Barış Antlaşması; tarih bilgisi, vatan-millet sevgisi, stratejik öngörü ve diplomatik olgunluğuyla Atatürk’ün ve o kahraman kadronun eseridir…”

Dr. Naim Babüroğlu’nun yazısının tamamını okumak için

https://www.veryansintv.com/lozan-baris-antlasmasi-bir-hezimet-miydi

 

 






FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YUKARI