Gökhan DİHKAN ( SAYFA61)- Trabzon Barosunun görüşünün belli olduğunu kaydeden Suiçmez, “’Bir kısım avukatlar’ diye bir kamuoyu algısının da yaratılması doğru değildir. Bir kısım avukatlar diye bir açıklama olmaz. Bir kısım avukatlar diye bir açıklama olmamalı çünkü Trabzon Barosu’nun görüşü 79 baroyla birliktedir. Türkiye Barolar Birliği ile birliktedir. Dolayısıyla orada belki olsa olsa kendi kişisel görüşlerini açıklamışlardır. Herkes kendi kişisel görüşlerini açıklama konusunda özgürdür. Bu hakka sahiptir. Yaptıkları açıklamaya bir şey diyecek halimiz yok. Her avukat kendi kişisel görüşlerini açıklayabilir. Sorun değil. Biz hiçbir şekilde siyasete karışmadık ama baromuzun görüşü aynen istisnasız ülkedeki tüm barolardaki görüşü olduğu gibi bunun faydalı olmadığı ve geri çekilmesi gerektiği yönündedir. Diğer açıklamalar bireyseldir. Açıklayanların kişisel görüşüdür. Açıklama hakkına sahiptirler.  Zaten açıkladıkları o metinden neye karşı olduklarını, neye taraftar olduklarını, çoklu baroya evet dediklerini de anlamadım. Çok muğlak yazılmış bir yazıydı. Ama biz yine Trabzon Barosu olarak durduğumuz yerdeyiz. Türkiye’deki tüm baro başkanları hala durdukları yerdedir. Çoklu baronun geri çekilmesi talebimizi tekrarlıyoruz. Bu ne avukatların yararınadır ne baroların yararınadır. Ne yargının yararınadır, ne de devletimizin yararınadır. Bu adalete duyulan güveni ortadan kaldıracak bir düzenlemedir” dedi.

ÇOKLU BARO SİSTEMİ İLE BAROLAR SİYASETE ODAKLI HALE GELECEK !

Çoklu baro sisteminin ülkenin üniter yapısına aykırı bir durum teşkil edeceğini tekrarlayan Suiçmez, “’Çoklu baro bu ülkenin bölünmesinin bir ön taşıdır, hazırlığıdır. Buna izin verilmemesi gerekir dediğimiz’ için böyle bir şeyle nasıl ilişkilendirilmiştir diye oradaki avukatlar açıklama yaptı. Bunun dışındaki kısmın bize yönelik olduğunu düşünmüyorum. Ama bizi eleştirdikleri kısım da doğru değil. Çoklu baronun üniter yapımıza uymadığını, üniter devlette uygulamasının olmadığını çoklu baro geçerse terör örgütlerinin yapmak isteyip yamadıkları bir zeminin hazırlanacağını söyledik ve söylüyoruz. Tekrar ben üstüne basa basa söylüyorum. Getirilen yasa tasarısı avukatlık mesleğinin ve Türkiye’deki yargı sistemindeki problemlerin çözümüne katkı sağlayacak bir yasa değildir. Çoklu baroya 80 baronun tümü ve Türkiye Barolar Birliği birlikte karşı çıktık. Hala daha da karşı çıkıyoruz. Karşı çıkmamamızın nedeni de tamamen baroların siyasete odaklı olacağıdır. Bundan hem avukatlarımızın hem de halkımızın çok büyük zarar göreceğini bundan da öte yargımızın tamamen siyasileşmiş iktidara güdümlü bir baro üzerinden yargının etkileneceğini göstereceğini düşünmekteyiz. Gerçekten adalet sistemimize, hakim ve savcılara da en olumsuz şekilde yansıyacağını tekrar söylüyoruz. Bugün Türkiye’de 80 baronun hiçbiri çoklu baroya evet dememiştir.  Çoklu baro düzenlemesi adalet duygusunu da ortadan kaldıracağı için durumu gerçekten devletimizin bölünmesine de yol açacak bir olgu olarak görüyoruz. Bunu zaten dile getirmiştik. Onlar da üniter devlet tartışmasıyla nasıl ilgisi olduğunu soruyorlar. Böyle ilişkilendirdik” dedi.