Bugun...


Davut Çakıroğlu: "Trabzonspor'un Malına Çöküyorlar!"
Tarih: 27-07-2020 14:27:12 Güncelleme: 27-07-2020 14:27:12 + -


Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi İYİ Parti Grup Başkanvekili Davut Çakıroğlu Akyazı’ya Şehir Hastanesi yapma girişimini 'Trabzonspor’un malına çökmek' olarak yorumladı.

facebook-paylas
Tarih: 27-07-2020 14:27

Davut Çakıroğlu:

Çakıroğlu, “Birçok kez ve farklı alanlarda kıskaca aldıkları, hakkını yedikleri Trabzonspor'un malına çökme peşindeler. Hak bilmeyen, hukuk tanımayan bu zihniyete karşı tek silahımız kamuoyuna olayı aksettirmek maalesef. Evet… Puanına, parasına, şampiyonluğuna çöktükleri Trabzonspor'un bugün malına çöküyorlar” dedi.

Akyazı’nın dolgu alanı spor amaçlı özel tahsisle yapılmış ve Trabzonspor’a tahsis edilmiş bir yer olduğunu hatırlatan Çakıroğlu, “Dönemin Gençlik Spor Genel Müdürü Sayın Mehmet Atalay konuyla ilgili bir röportajında; "Biz, spor ve tanıtımını ön plana alarak bütün partilerden destek istedik, hazırladığımız metne de AYM Başkanı Haşim Kılıç, Vekili Serruh Kaleli ve bazı üyelerin sözlü tavsiyelerini aldık. Kanun çıktı, dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül onayladı ve 31 Temmuz 2008’de yürürlüğe girdi. Tamamen spor amaçlı yapılanmaya, uluslararası organizasyona dayalı kompleks alanı olarak alan dolgu yapıldı. Şehir hastanesi dahil başka hiçbir amaçlı asla kullanılamayacak bir yetki. Biz bunu defalarca söyledik ama demek ki hala anlatamadık. ‘Biz devletiz, mahkemeye taşınsa, yargı da yürütmeyi durdurursa, yeni bir kanun çıkarırız, istediğimizi yaparız’ da demeyin. Biliyoruz ki bu sefer de yüce mahkeme iptal eder" dedi” ifadelerine yer verdi.

 

AKYAZI’YA NEDEN ŞEHİR HASTANESİ YAPILMAMALI!

Çakıroğlu açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Yerin şehir hastanesi yapılması için yasal engel var ve yasaları uygulamak konusunda en hassas olması gereken bakanlıklardan biri olan İçişleri Bakanlığı bu yasal zarureti yok sayarak şehir hastanesi için alanı işaret edebiliyor. Olacak şey değil. Daha önce de hastane yapma ve yer seçme konusunda handikap yaşayan, karar verici iradeyi inatla, ısrarla uyarıyoruz. Sadece yasal zorunluluk engel değil Jeoloji de engel. Hastane yeri seçmek için doğayı da dikkate almalısınız.

-Hastaneler rutubetin (nem oranının) düşük olduğu, her mevsimde oksijeni bol ve hakim yönü daha çok karadan denize doğru olan hava akımına sahip lokasyonlarda olmalı.

-Çevresine bol oksijen salınımı yapan ağaçların olduğu alanda hastane düşünülmeli.

-Deniz seviyesinden yüksek, meskun alanların dışında olmalı.

-Şehir içi ulaşım trafiğine takılmayan en az bir alternatif yola sahip olmalı.

-Hastaneler, deprem-sel-feyezan-tsunami gibi doğal afet riski sıfır olan yerlerde olmalı ve dolgu zeminler üzerine asla yapılmamalıdır. Çünkü hastaneler sebebi ne olursa olsun tüm olağanüstü durumlarda ve afet hallerinde sağlık hizmeti vermenin yanı sıra toplanma bölgesi olarak da kabul edilen tesislerin başında gelir.

-Savaş-terör gibi durumlarda karadan-havadan-denizden yakından-uzaktan saldırılara maruz kalmayacak yerlerde konumlanmalıdır hastane. Bu hastane,  sözü edilip gerçekleşmeyen şehrin güneye doğru genişlemesine katkı vermeli.

Bu derece büyük bir hastane, büyük yatırım birçok olgu hesaplanarak yapılmalı.

Yukarda özetlenen uluslararası kabul görmüş kriterlere göre Akyazı Stadyumu bitişiğindeki Hastanenin yer seçimi yanlıştır, burada asla yapılmamalı ve toplumsal hassasiyetler: ölüsü, ağır hastası, üzüleni,  ağlayanı… Yanında eğlence alanı. Cenaze evinde düğün yapmaktan farksız, duyarsız, duygusuz bir yer seçimi. Yapmayın yapılması için tek bir sağlıklı gerekçeniz yok. Yapmış olmak için yapmayın. Şehrin, ülkenin, milletin imkanlarını ranta daha fazla kurban etmeyin. Kamuoyunun bu konulara daha hassasiyetle, analitik ve verimli bir bakış geliştirerek yaklaşacağını umut ederek, siyasi, insani ve vicdani sorumluluğumun gereğini yerine getirmek gayem. Bu düşüncelerle bilimin ve ortak aklın hakim olduğu gerçeği geleceğimize ışık tutacak realitedir. Keşke etki ve yetki gücüm, alanım daha fazlasını yapabilmeme imkan verse. Elimizden daha fazlası gelse”

 

TOPLUMSALLIK FARKINDALIK OLUŞMUYOR

Çakıroğlu, “Dün belki bir önceki gün yıllardır süregelen siyasi hayatımızdan önce, insani ve vicdani sorumluluğumuz gereği birçok konuda "aman" dedik. Bunların birçoğunu kamuoyuyla paylaştık. Bir kısmını muhataplarına ilettik. Bu şehrin, ülkenin, milletin imkanlarının insafsızca heba edilmesine, amaçsızca feda edilmesine, belli rant grupları için kurban edilmesine engel olmak adına adeta savaştık, savaşıyoruz. Güce karşı olmanın, güçlü olmayı haklı olmak görenleri uyarmanın zorluğunu bilerek bu mücadeleye devam ediyoruz. Maalesef istediğimiz oranda toplumsallık, farkındalık oluşmadığını görüyoruz. Bu bizi daha fazla üzüyor. Adeta bir hafriyat, döküm alanına dönen Gülcemal'i milletin gözüne soka soka yapmaya devam eden bir zihniyete ne denir? Ortada bir proje yok. Plan yok. Nereye kadar, ne zamana kadar? Hiç üretemedikleri döküm alanlarına karşılık dolgu alanı olan Gülcemal’de hafriyatçıların da işi görülüyor. Oldu olacak buraya bir yer bulamadığınız, kaç kez proje müjdesini duyduğumuz arıtma tesisini kurun!

Gülcemal, imar planında dolgu alanı olarak işlenmiş. Hiç bir master planı (deniz, tarih, ulaşım v.s) yapılmamış ve tarih- kültür dokusu imar planlarına işlenmemiş şehir Trabzon’da neyi, nasıl, ne zaman konuşacağız? Peki milletin milyarları, ülkenin kaynakları… Dere yatağına yapılan terminal akla, mantığa, vicdana sığar mı? Uyardık. İlk selde çok ciddi sorun olur, zayi olur, zayiat olur, ziyan olur dedik. Bir kulaklarından girdi öbür kulaklarından çıktı. Ceplerinden çıkmıyor kaynak, nasılsa terminali de kullanmıyorlar. Her felaketten siyasi rant devşirmeyi de bir güzel öğrendiler” dedi.






FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YUKARI