Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin suya yaptığı yüzde 12 civarındaki zam ve bütçeyle ilgili tartışmalar, gündemin ilk sırasında yer alıyor.

Su zammıyla ilgili muhalefetten yapılan açıklamalarda, bu zammın pandemi döneminde yapılmasının yanlışlığına vurgu yapılırken, belediye yetkilileri de zammın, yatırımların finansmanı açısından zorunlu olduğunu ileri sürerek bu kararı savundu.

Konuyla ilgili bir açıklama da Saadet Partisi (SP) Trabzon İl Başkanı Cevat Kurt’tan geldi.

“PANDEMİ DÖNEMİNDE ZAM YAPILMASI YANLIŞ”

Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin, ‘yatırımların finansmanı gerekçesiyle’ suya yüzde 12 zam yapmasını eleştiren Saadet Partisi Trabzon İl Başkanı Cevat Kurt, bu zammın pandemi döneminde vatandaşın ekonomik sıkıntılarının arttığı bir döneme denk getirilmesinin düşündürücü olduğunu söyledi.

Yatırımların finansmanı için kaynak arayışında olan ve en temel ihtiyaç maddesi olan suya zam yapmayı uygun gören belediye yönetiminin, bütçeye araç kiralama için 10 milyon TL, temsil ve tanıtım için de yaklaşık 8 milyon TL yük getirmesinin ise tam bir çelişki olduğunu savundu.

Kurt, Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisinde suya zam yapılması kararını değerlendirdi.

TİSKİ Genel Kurulunda yapılan müzakereler sonrasında suya yüzde 12 civarında zam yapıldığını hatırlatan Kurt, “Bu kararla birlikte suyun metreküp fiyatı, meskenlerde vergiler hariç 3.85 TL'den, 4.31 'ye çıktı. Haliyle vatandaşın ödeyeceği faturalar da aynı oranda artacak. Biz zam yapılmasın, bütün hizmetler bedava olsun demiyoruz, çünkü ülkenin halini biliyoruz. Fakat böylesine kritik bir dönemde bu zamlar en azından bir yıl ertelenemez miydi? Anayasamızdaki sosyal devlet maddesini idare, bu dönemde dikkate almayacak da hangi dönem alacak? Ayrıca zammı ‘şu belediye bizden şu kadar pahalı su satıyor’ gibi bir ifadeyle meşrulaştırma çabalarını da hayretle izliyoruz. Bu nasıl bir yönetim anlayışıdır, doğrusu anlamakta güçlük çekiyoruz” dedi.

“EN BÜYÜK KAYNAK TEMİNİ, İSRAFI ÖNLEMEKLE SAĞLANIR”

Yapılan zammın gerekçesinde ‘yatırımlar için kaynak temini’ açıklamasına da tepki gösteren ve bu durumun, belediye yönetiminin uygulamalarıyla çeliştiğine dikkat çeken Kurt, şöyle konuştu:

“Bir taraftan yatırımlar için kaynak lazım diyeceksiniz ama diğer taraftan da ‘itibardan tasarruf olmaz’ mantığıyla giderlerinizi artıracaksınız. Bir taraftan en temel gıda ve ihtiyaç maddesi olan suya zam yapacaksınız ama öte taraftan araç kiralama ve tanıtım, temsil için bütçeye yaklaşık 20 milyonluk yük getireceksiniz. Böyle çelişki olmaz. Altını çizerek vurgulamak istiyorum, en büyük kaynak temini, israfı önleyerek olur.”

“VATANDAŞIN DAYANACAK GÜCÜ KALMADI”

Yanlış ekonomi politikalarının, pandemi sürecinde etkisini çok daha ağır gösterdiğini ve insanların işini, aşını kaybettiğini dile getiren Kurt, “Bu kötü tablonun ortaya çıkmasında vatandaşın ne suçu var ki, acı reçeteyi onlar ödüyor? Kaynakların israf edilmesinin, bir avuç insanı zengin edecek yanlış yatırımlar yapılmasının sorumlusu vatandaş mı? Bütün bunlar yetmezmiş gibi yerel yönetimler de vatandaşın sırtına ek yükler yüklemenin peşinde. Yahu vatandaşın artık dayanacak gücü kalmadı, görmüyor musunuz?” ifadelerini kullandı.