escort bursa - escort bayan - gorukle escort bursa escort - bayan escort gorukle escort bursa
adalar escort adana escort anadolu yakası escort ankara escort antalya escort arnavutköy escort ataşehir escort avcılar escort avrupa yakası escort aydın escort bağcılar escort bahçelievler escort bakırköy escort balıkesir escort başakşehir escort bayrampaşa escort beşiktaş escort beylikdüzü escort beyoğlu escort bodrum escort bursa escort büyükçekmece escort çanakkale escort çatalca escort diyarbakır escort düzce escort edirne escort elazığ escort esenler escort esenyurt escort eyüp escort fatih escort gaziantep escort gaziosmanpaşa escort güngören escort istanbul escort izmir escort kadıköy escort kağıthane escort kartal escort kocaeli escort konya escort küçükçekmece escort kuşadası escort malatya escort maltepe escort marmaris escort mersin escort muğla escort pendik escort rus escort sakarya escort sancaktepe escort sarıyer escort şile escort silivri escort şişli escort sultanbeyli escort tuzla escort ümraniye escort üsküdar escort yalova escort
Bugun...


Halil KESKİN

facebook-paylas
Boğayı Boynuzundan Tutmak
Tarih: 20-04-2021 12:26:00 Güncelleme: 20-04-2021 12:26:00


Denetlenemez bir yönetimde halk, sorgulama yetisini otomatik olarak kaybeder. Bunun yerini yardıma alıştırılmış, üretimden yoksun bir halk alır. Halkı bu tavra mecbur bırakıp toprağı, sanayiyi, tekstil gibi üretim kanallarını tıkadıktan sonra 547 milyon zarar ettirilen bir şirketin çayını dağıtmak yaşanan durumun özeti aslında.

Son zamanlarda gündeme gelen irdelenemez veya sorgulanamaz bir anlayışla “128 milyon dolar nerede?” sorusunu sormak çok zorlayıcı kabul edelim.  Bu soruya kısmi bir cevap almayı bile başarı olarak görebiliriz.

‘Dolar hangi kurdan kime satıldı?’ meselesinden çok, ekonomimiz neden piyasaya dolar sürmek zorunda kaldı, bu kadar dolar piyasaya sürülmesine rağmen neden düşüş olmadı, sorularını sormak daha önemli.

Yatırım sermayesi şu misal gibidir, gölün bir ucunda göle dökülen kanal, diğer ucunda suyu eksilten kanal. Peki, serbestleşen ve özelleştirilen piyasada bu su nereye dökülüyor? Serbest bir piyasada bunu kontrol etmek imkânsıza yakındır ki, Türkiye de bunun zorluğunu yaşıyor.

 

Faizin Sosyolojisi

Eğer birinden 10 bin dolar hediye alacak olsanız, 10 bin doları şimdi mi yoksa gelecek yıl mı almayı tercih edersiniz? Açıktır ki, 10 bin doları şimdi almak isterdiniz. Peki şimdi 10 bin dolar, bir yıl sonra 20 bin dolar teklif edilirse ne yaparsınız? Burada çok açık bir değiş-tokuş söz konusudur. Kararınız zaman tercihine bağlı olacaktır - parayı şimdi almaya ne kadar, bir yıl sonra iki katını almaya ne kadar değer veriyorsunuz?

Parayı ödünç alanlar tasarrufçulara bir prim veya yıllık bir faiz oranı öderler.

 

Faiz Oranı Neden Artar

Bugünkü gelir, gelecek olan gelirden daha değerli olursa hemen kullanılmak istenir dolayısıyla parayı ödünç veren, bu isteği fark ederek paranın primini veya faizini arttırır.

Enflasyon dönemlerinde insanlar paraya ‘bugün ulaşma’ tercihini yükseltirler.

Savaş zamanında faiz oranı neden yükselir? Çünkü savaş zamanlarında bugünkü mallar gelecekteki mallardan daha değerlidir ve bu onları daha pahalı yapar.

Faiz, neden A ülkesinde, B ülkesine göre, daha düşüktür? A ülkesi, daha düşük paraya ‘bugün ulaşma zaman’ tercihi ve daha yüksek tasarruf eğilimine sahip olduğundan; B ülkesi ise daha az tasarruf eder ve paraya’ bugün ulaşma zamanı’ yüksektir, bu da A ülkesinin yatırım sermayesi çekmek için daha yüksek faize katlanmak zorunda kalmasını beraberinde getirir.

 

Türkiye’nin Vazgeçemediği Kuyusu

Gelişmekte olan ülkeler, yüksek sermaye ve yoğun büyüme amaçlarlar. Aynı zamanda çokça ihtiyaç duyulan yerli ve yabancı yatırımı çekmek için faiz oranları genellikle çok yüksektir.

Ülkeler geliştikçe ve daha yüksek bir yaşam refahı yakaladıkça, faiz oranları genelde düşer. Peki bunun nedeni nedir? Çünkü yüksek gelir ve yaşam standardına sahip ülkeler, daha yüksek tasarruf oranına sahip olma eğilimindedir. Ayrıca tasarruf arzındaki istikrarlı artış, faiz oranlarının düşmesine de yol açar.

 

KISA VADADE

Fizyokratlar

Tarımı merkez alan bu düşünce “gelirin kaynağı tarım olmalıdır” der. Fizyokratlar tarımı şöyle tanımlar; ‘Tek gelir kaynağı tarım olduğu için, tek vergi tarımdan alınmalıdır. İhracatta sadece tarım kullanılmalı ve faiz tarımın karıdır’ şeklinde açıklar. 

*kısa vadede tarım Türkiye’ye başlangıç adımı alabilir. 

*tarım kısa sürede yatırılan sermayeyi geri verir.

*devlet, kendini besleyebilmelidir.

 

UZUN VADADE,

Merkantilizm

Bugünkü ekonomi politikamızın tam tersini ifade eden bir düşüncedir. Merkantilist düşünceye göre, devlet ekonominin içindedir ve ekonomiye müdahale eder. Dış ticaret önemlidir ve dış ticaret fazlası verilmelidir. İhracatta işlenmiş mal kullanılmalıdır. Ham madde asla satılamaz ve ithalat yaparken de işlenmiş mal değil ara veya ham madde alınır.

Bunun sebebi ihracat sürekli fazla vermeli tabi bu sistemde geçerli akçe altındır değişim aracı olarak altını kabul ederler ondan dolayı ülkede altının fazla olmasını hedeflerler. 

Burada sanayiyi önemsediklerinden nüfus artışını da önemserler çünkü emek arzının artması ucuz işçilik demektir. 

*Fizyokrasi ve Merkantilizm bu iki görüş sentezlenerek bir yol haritası belirlenebilir Türkiye bu iki görüşü de çok kısa sürede uygulayabilecek ülkedir.

 





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
Henüz anket oluşturulmamış.
HABER ARA
YUKARI