Tweet |
Çay Sanayicisi İşadamları Derneği (ÇAYSİAD) Başkanı Saral, “Bu zarar kötü yönetimle ilgili değildir. ÇAYKUR bir devlet kurumudur. Kar amacı çok güden bir kurum olmaması gerekir. İstihdamla ilgili devlet politikasına uygun olarak hareket ediyorlar. Müstahsilden çay alımlarıyla ilgili piyasada taban fiyattan aşağı çay fiyatı oluştuğunda ÇAYKUR aynı taban fiyattan çay alıyor. Dolayısıyla görev zararı oluşması doğal olabilir” dedi.
“İSTİHDAMDAN KAYNAKLI EK KÜLFETLERİ OLABİLİR!”
Bu zararın önlenmesi anlamında ne yapılabilir noktasında kesin bir şey söylemesinin mümkün olmadığını ifade eden ÇAYSİAD Başkanı Saral, “Çünkü yapıyı tamamıyla bilmiyorum. İstihdam odaklı politika yürüttükleri için istihdamdan kaynaklanan ek külfetleri, maliyetleri olabilir. Ama bu zararın nereden kaynaklandığı noktasında kesin bir şey söyleyemiyorum zira kurumun mali yapısını bilmiyorum. ÇAYKUR Varlık Fonu’nda bulunuyor. Varlık Fonundan hisse almışsanız zaten Çaykur’un ortağısınız. Bu zararın ise Varlık Fonuyla ilintili olduğunu düşünmüyorum. Örneğin THY de zarar ediyor. Varlık Fonu içerisinde dünyada tüm havayolları zarar ediyor ona bağlı olarak THY de zarar ediyor. Ama zararı en az. Zararın Varlık Fonuyla ilgisi yoktur” dedi.
“ÇAYKUR’UN REKLAM VE FUARLARA KAYNAK AYIRMASI DOĞALDIR!”
ÇAYKUR’un reklam ve fuarlara yaptığı milyonlarca liralık harcamanın da doğal karşılanması gerektiğini kaydeden Saral, “Ben fabrika yönetiyorum. Ben de piyasada sesimi daha iyi duyurmak için gerekli harcamaları yaparım. Örneğin 100 milyon lira kaynağım olsa ve ben reklama ve tanıtıma 100 milyon lira bütçe ayırsam satışlarım çok farklı yerde olur. Ben reklamın zararı olduğunu düşünmemekteyim. Bundan kaçmamak lazım. Ayrıca ÇAYKUR devletin bir yüzüdür. Bu tür reklam ve tanıtımların normalde yapılmasında bana göre hiçbir mahsur yoktur kanaatindeyim” dedi.
Öte yandan, TBMM KİT Komisyonunda hesapları ele alınan ÇAYKUR'un 2020 yılını da 547 milyon lira zararla kapattığı açıklanmış, kurumun harcamaları ve reklam giderleri de tartışma konusu olmuştu.