Türkiye’nin başlattığı bu uygulamanın dünyaya örnek olduğunu belirten Kantarcı, “Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy’un bölge anlamında Karadeniz’e destek sözü var, ama kendisi de belirttiği üzere bölgemizde ve ilimizde güvenli sertifika alan işletme sayısı oldukça azdı. Ama uyarısı ile bu sayı artmaya devam ediyor. 
Bir dayatma yok, yurt dışında bizim bölgemizle ilgili aksiyon alırken bütün turizm paydaşlarına ‘Bakın kaç tane sertifikalı otelimiz var restoranımız var demek bizim elimizi güçlendiriyor.  Ama burada bir zorunluluk yok, bunu arzu eden almıyor” dedi.  
Kantarcı, sözlerine şu şekilde devam etti:  “Zaten almayan otellerimizin birçoğu diyor ki “biz zaten sertifikanın gerektirdiği şartların bir çoğunu yerine getiriyoruz. Bunu almamıza gerek yok” Yani bunu anlaşmalı temizlik firmalarıyla hijyen konusunda alınan destek ve eğitimlerle yerine getiren otellerimiz işletmeleriniz var.  Bunlar ekstra masraf edip bir daha sertifika almaya ihtiyaç duymuyor. Bu işletmelerimize bir belge almaları konusunda baskı yapıldığına katılmıyorum. Yani bunun bir zorunluluk olmadığını ifade ettim. 
Kesinlikle bir baskı yok, sadece sertifikalı işletme sayısının yüksek olması elimizi güçlendirir. 
Bakanlıkta bunu özendirmek için sertifika alanların isimlerini sitelerinde duyuracaklarını ifade etti. 
Belki ileride seyahat acentaları ve büyük rezervasyon siteleri sertifika alanları ayrıca bir imge ile belirtecektir. Avrupa ve yurt dışı buna çok fazla bakmıyor, bunu Kültür Turizm Bakanlığı bir proje olarak çıkardı ve bu iyi bir ses getirdi. Bölge turizmi için sayımızın fazla olması bizim için avantajdır”