İl Başkanı Ömer Hacısalihoğlu’nun sağlık sorunları nedeniyle katılamadığı basın toplantısında konuşan Demiröz, “İl Başkanımız Sayın Ömer Hacısalihoğlu çocuğunun sağlık sorunları nedeniyle aramızda bulunamamaktadır. Hepinize selamlarını iletmekte ve en yakın zamanda aramızda olacaktır. İstanbul il Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu, 7 yıl önce attığı sosyal medya mesajlarından yargılanmıştır. Yargılama sonucunda 9 yıl 8 ay ceza almıştır. Bu sonuca bir üst mahkeme olan İstinaf Mahkemesi’nde itiraz etmiştir. İstinaf Mahkemesince bu ağır karar onanmıştır. Gündemi değerlendirmek için kamuoyu ile paylaşılan, fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilecek bu mesajlar için verilen bu ceza çok ağır olmuş, kamuoyu vicdanını yaralamıştır. Türk toplumunun kadına bakış açısı bu değildir. O bir kadın, bir doktor, ülkemizin siyasal hayatına katkı koyacak önemli simalarından biri olacaktır. Bu karar, Türk demokrasi tarihine düşen kara lekelerden en kara olanıdır” dedi.  Demiröz, sözlerine şu şekilde devam etti: 
“Son zamanlarda muhalif görüşleri, muhalif gazetecileri; yargı yoluyla susturmak, iktidar politikası haline gelmiştir. Sayın Canan Kaftancıoğlu’nun İl Başkanlığında başarılı olacağı iktidar yetkililerini endişelendirmiştir. Başarıyı engelleme yolunda bilindik yöntemlerin kullanılmasına karar verilmiştir. İl Başkanlığı seçiminden 2 gün sonra hakkında soruşturma başlatılmıştır. 31 Mart Belediye seçimleri başarısından sonra hakkında iddianame hazırlanmış, mahkeme alışılmadık bir hızla karar vermiştir. Bu kararın, 23 Haziran seçim zaferinin yıl dönümünde açıklanması planlı bir yargı müdahalesinin sonucudur. Dava siyasi bir davadır. Yargı siyasetin hesaplaşma alanı olmamalıdır. Yargı, Türk Milleti adına karar vermelidir. Bu tür kararlar yargıya olan güveni aşındırmıştır. Kamuoyu araştırmaları ve önemli mahkeme başkanlarının açıklamalarında da bu sonuç ortaya çıkmaktadır. İktidar, seçim başarısızlığında kendi öz eleştirisini yapmak yerine, muhalif kesimleri susturma yoluna gitmektedir. Muhalif kesimleri ötekileştirmektedir. Siyasal hayata yakışmayan açıklamalar yapmaktadır. Oysa ki, dünyanın ve ülkemizin gerçek gündemi bu değildir. Dünyanın gündemi; devletlerin bilim ve teknolojiyi kullanarak değişen dünya koşullarında hegemonyalarını devam ettirme gayretleridir. Enerji ve su kaynaklarına hâkim olmak istekleridir. Toplum, bilişim ve iletişim toplumuna dönüşmüş, endüstri 5.0’a geçilmiştir. Artık, insan gücü üretimden çekilecek, yerini akıllı makinalar ve bilgisayar yazılımları alacaktır. Şimdi, dünya bu gelişmelerin meydana getireceği toplumsal sorunlara eğilmektedir. Artık ortaçağ kapanmış, feodal çağ bitmiş, insanlık uzaya yönelmiştir. Ülkemizin gündemi ise ekonomiktir. Genç işsizlik, gençlerin kaybolan umutlarıdır. Ülkemizin tasarrufları yetersiz olması nedeniyle yabancı fonlara ihtiyaç duymaktadır. Kalkınma için son yıllarda aşırı derecede kullanılan bu fonlar üretime dönüşememiştir. Gençlerimizin geleceği ipotek altına alınmıştır. Gelecekte karşılaşacakları sorunların çözümü için gençlerimizin politika geliştireceği yer, Cumhuriyet Halk Partisidir. Bu haksız uygulama İl Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu’nu Türk siyasal hayatının önemli bir aktörü yapacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı çok yakındır. Bizler, Türk yargısı ve basınını özgürleştirecek, gerçek işlevini yeniden inşa edeceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisini yeniden işlevine kavuşturacak, güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistemi yeniden kuracağız. Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi örgütleri; İl Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu’nun yanındayız. Kendisinin İstanbul başarısını takdirle karşılıyor, çalışmalarımız için örnek alıyoruz. Bizler tüm ezilenlere, haksızlığa uğrayanlara, il başkanımıza sahip çıkacağız”