İddiaları, yalan ve iftira olarak tanımlayan Başkan Bıyık’ın açıklaması şu şekilde:

“Son günlerde bazı basın yayın organlarında şahsım ve belediyemiz aleyhinde; tamamen yalan, şahsımı karalamaya, icraatlarımızı durdurmaya yönelik gerçek dışı haber ve iddialar yer almaktadır. Şimdi bu yalan ve iftiralara tek tek açıklama getireceğim:

İlçemiz Sancak Mahallesi’nde, üzerinde petrol istasyonu bulunan belediye arazisi, belediyemiz tarafından açık ihale usulü ile satışa çıkarılmış ve satılmıştır. Öncelikle bilinmesi gerekir ki, bu arazi 2010 yılında 15 yıllığına bir şirkete kiralanmıştır ve satış günündeki aylık kirası sadece 10 bin TL’dir. Ayrıca yapılmış olan sözleşme gereği kiraya sadece, yıllık TEFE/TÜFE oranında zam yapılabilmekteydi. Aylık kirası 10 bin TL olan bir arazinin maksimum satış bedeli, 20 yıllık kira ücretidir. Bu doğrultuda 240 aylık kira ücreti baz alındığında, bu arsanın bedeli 2 milyon 400 TL olması gerekirken belediyemiz tarafından yapılan ihale ile 14 milyon 250 bin TL’ye satılmıştır. Satış izni, bizden önceki belediye yönetimi tarafından, bizden önceki belediye meclisinden alınmıştır. Yaptığımız satış bu izne istinaden gerçekleştirilmiştir.

Söz konusu arazinin üzerinde bulunan petrol istasyonu, kiracı şirketin malı olduğundan, satış sonrası yaşanabilecek hukuki sorunların önüne geçebilmek için belediyemize ait arazi ve arazinin üzerinde bulunan kiracı şirkete ait istasyon birlikte satışa çıkarılmıştır. Yapılan teknik inceleme ve Shell&Turcas Petrol A.Ş. Yatırımlar Müdürlüğü Mühendislik Ofisi tarafından yapılan teknik değerlendirmede, söz konusu istasyonun bugünkü kurulum maliyeti 4 milyon 900 bin TL olarak belirlenmiştir. Kiracı şirket, söz konusu arazide 4 yıllık daha kira kontratı bulunduğu ve yılda 1 milyon TL para kazandığını ifade ederek, satışa izin vermek için, sözleşmesi bulunan 4 yıl için tarafımızdan 4 milyon TL talep etmiştir. Zira 2010 yılında yapılmış olan sözleşme gereği, kiracının satışa mani olma hakkı bulunmaktaydı. Bu durumda satış için kiracı şirketin talebi 8 milyon 900 bin TL olmuştur. Bu rakam, tarafımızdan kabul edilmemiştir. Yaptığımız pazarlık sonucu şirketin toplam talebi 7 milyon TL ile sınırlı tutularak anlaşma sağlanmıştır. Bu anlaşmaya istinaden belediyemize ait arazi ve kiracı şirkete ait istasyon; 14 milyon belediyemize ait arsa değeri, 7 milyon şirketin payı olmak üzere 21 milyon TL muhammen bedelle, açık ihale usulü ile satışa çıkarılmıştır. Kiracı şirketin payı, tespit edilen arazi ücretinin üzerine ekstradan eklenmiştir. Bu paydan dolayı istediğimiz arazi bedelinde hiçbir şekilde indirime gidilmemiştir. İhale, yasaların emrettiği şekilde kamuoyuna duyurulmuştur. Ayrıca şahsım birçok şirketi ve iş insanını arayarak ihale davet ettim. Bu şekilde yapılan ihaleyi, 21 milyon 250 bin TL veren, satış öncesi kiracı şirket olan Özgün Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kazanmıştır. Böylece belediyemize ait arazi, 14 milyon 250 bin TL karşılığında satılmıştır.

Yapılan açık ihaleye herkesin girebilme hakkı varken, duyurularımızı yasaların emrettiği şekilde yapmamıza, iş insanlarını bizatihi ihaleye davet etmemize ve tüm süreci şeffaflıkla yürütmemize rağmen bugün bu ihale ile ilgili olarak yalan ve iftira yazanlar müfteridir. Satış sürecinden bugüne değin bu satışa engel olabilmek için çaba harcayanların tek maçı, belediyemizi müşkül durumda bırakmak istediğidir. Bizden önceki dönemlerde çekilen krediler nedeniyle bugün aylık 700 bin TL kredi ödemesi yapmaktayız. Ayrıca kent meydanı yapılması için kamulaştırılan alan nedeniyle mahkemeler, hak sahiplerine belediyemiz tarafından 7 milyon TL daha ödenmesine karar vermiştir. Üzerinde petrol istasyonu bulunan belediye arazisinin satışı için geçmişte karar alıp, bugün satışa mani olabilmek için çaba harcayanların amacı, belediyemizi bu ödemeleri yapamaz hale getirmektir. Amaçları, belediyemizi maaş ödeyemez, icraat yapamaz kılmaktır. Yomra’nın çıkarlarını değil de kendi siyasi ve maddi ikballerini düşünenleri hiçbir zaman muvaffak olmayacaktır.

Basında yalan ve iftiralarla aleyhimizde kullanılan bir başka konu ise yeni düğün ve konferans salonu ihalesidir. Göreve geldiğimizde mevcut olan düğün salonunu hemen yıktık. Zira o salon halkımızın ihtiyaçlarına talep veremez, gençlerimizin orada düğün yapmak istemediği, düğün salonu olarak planlanmamış, mezbelelik bir vaziyetteydi. Sosyal belediyecilik anlayışımız gereği halkımıza altında otopark, üstünde konferans salonu ve küçük organizasyonlar için kına/nişan salonu bulunan modern bir düğün salonu kazandırmak için harekete geçtik. Bu kapsamda proje çalışmalarımızı tamamlayarak açık ihale usulü ile yapım ihalesini gerçekleştirdik. Yapılan ihalede, belediyemizin menfaatine yeterli rekabet ortamının oluşmadığını ve istediğimiz fiyat kırımının gerçekleşmediğini gördük. Bu nedenle söz konusu ihaleyi iptal ettik. Modern düğün ve konferans salonunun yapımı için 10 Eylül’de tekrar ihaleye çıkacağız. İhale herkese açıktır. İsteyen gelir, ihaleye girer, istediğimiz fiyata düşer, ihaleyi alır ve işi yapar. Koronavirüs nedeniyle düğünlerin yapılamadığı bir dönemde neden acele edelim? Biz halkın parasını korumak için göreve geldik, elbette yeterli fiyat kırımının olmadığı bu tür yapım ihalelerini, konunun aciliyeti yoksa iptal ederek halkımızın parasını koruyacağız.

Gündemdeki bir başka konu ise geçtiğimiz ay ilçemizde yaşanan ve sel ve heyelan olaylarının izlerini silmek için gerçekleştirdiğimiz istinat duvarları ve menfezlerin yapım işidir. Yomra ve Yomralı’yı umursamayanlar, bu işlerin neden davetiye usulü ile verildiğini sormaktadır. Afet sonrası çalışmalar mücbir sebeplerdir. Bu tür durumlarda ilgili kamu kurumları tarafından, işlerin bir an evvel yapılması, yaraların bir an evvel sarılması ve halkın refahının korunması için davetiye usulü ile işler verilir. Tüm kamu kurumlarında bu kural uygulanır. Bu konuda belediye olarak yasaların bize tanıdığı bu hakkı kullanarak süratle istinat duvarları ve menfezlerin yapımına başladık. Bu çalışmaları tamamlamak üzereyiz.

Sel ve heyelandan dolayı yapmakta olduğumuz duvar ve menfezlerin davetiye usulü ile ihale edilmesinden ötürü, modern düğün ve konferans salonunun neden davetiye usulü ile ihale edilmediğini soranları, birazcık akıl ile düşünmeye ve Kamu İhale Kanununu okumaya davet ediyorum. Sel ve heyelan olayları afettir. Kanun gereği afet çalışmaları yaraları bir an evvel sarmak için davetiye usulü ile ihale edilir. Pandemi nedeniyle düğünlerin dahi yapılamadığı bir dönemde, düğün salonu inşaatının davetiye usulü ile ihale edilmesini istemek akıl tutulmasıdır. Modern Düğün ve Konferans Salonu yapım ihalesi, 10 Eylül’de açık ihale usulü ile gerçekleştirilecektir.

Kıymetli hemşehrilerim;

Karşımıza çıkarılan tüm engellemelere, yapılan tüm saldırılara rağmen sizlerin parasını korumaya, Yomra’mızı hak ettiği hizmetler ile donatmaya devam edeceğiz. İlçemiz sahilinde 40 dönümlük dolgu alanını gasp edenlerin borazanlığını yapmaya kalkanlar, yalanları ile bizleri yolumuzdan döndüremeyecektir. Biz Yomra ve Yomralı’nın hakkını korumak, Yomra’yı modern bir şehir haline getirmek için göreve geldik ve çalışmalarımızla bu gayeye hızla ilerliyoruz. Elbette yok pahasına kiraya verilmiş arazileri satmak, gasp edilmiş arazileri geri almak, yeterli fiyat kırımının yaşanmadığı ve aciliyeti olmayan ihaleleri iptal etmek sizlerin bana vermiş olduğunuz vazifedir. Ne pahasına olursa olsun, kimler taarruza geçerse geçsin vazifemi yerine getireceğim.

Saygılarımla halkımızın bilgisine arz ederim.”