Tweet |
İran’dan yüklenen kuru çayla Ağrı’nın Gürbulak Sınır Kapısı’ndan 7 Haziran’da giriş yapan TIR şoförü İbrahim Karaca, Rize’de yaptığı kazada hayatını kaybederken, oğlu Sergen Karaca yaralanmıştı. Devrilen TIR’ın yükünün 21 ton kuru çay olduğu anlaşılınca Rizeli çay üreticileri büyük tepki göstermiş, avukat Remzi Kazmaz olayı “Çayın Susurluk”u olarak nitelendirmişti. Hürriyet'ten Aysel Alp'in haberine göre, on çay üreticisi dün suç duyurunda bulundu. Kaçakçılık, nitelikli dolandırıcılık, halkın sağlığıyla oynama, tüketiciyi aldatma boyutlarıyla olayın tüm yönleriyle araştırılması için kamu davası açılması talebinde bulunan suç duyurusunda şu noktalar dikkat çekti:
“Çayı yurda getiren şirket Adana Yüreğir’de tütün ürünlerinin toptan ticaretinde faaliyet göstermektedir. Faaliyet konusu dışında yurtdışından çay getirmiş olması (yasal olmayan yollarla) düşündürücüdür. Şüpheli şirket ve benzeri çok sayıda firma, yurtdışından kaçak olarak veya başka yollarla getirdiği ucuz ve kalitesiz çayları farklı markalar üzerinden yurtiçinde büyük market zincirlerinde ve internetten tedarikçi firmalar üzerinden organik ve yüksek kaliteli Rize çayı, diye satmaktadır. Bu çaylar sadece üreticiye zarar vermekle kalmamakta, ülkemizin vergi gelirlerini azaltmakta, ülke dışına haksız ve hukuka aykırı olarak döviz çıkışı yaşanmakta ve dolayısıyla ülke ekonomisi son derece büyük zararlar görmektedir. Bunun yanı sıra bölge halkında büyük bir infiale neden olmakta, vatandaşların bu bitkinin üretiminden vazgeçmesine neden olmaktadır.
Dilekçede, Türk çayı üzerine araştırmalar yapan Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlkay Erdoğan Orhan’ın şu tespitlerine yer verildi: “Kaçak çaylar kanser, damar, akciğer hastalıkları ve bebek anomalilerine neden oluyor. Üzerine kar yağan bir çay üretimimiz var. Üzerine kar yağdığı için böcek üretimine müsaade etmeyen zirai kültürümüz var. Sağlık yönüyle baktığımızda çok değerli ve faydalı bileşimler olduğunu görüyoruz. Türk çayı dünyanın en kaliteli çayına sahip.”
Dilekçede ülkede yaklaşık 280 bin ton çayın tüketildiği belirtilerek, “35 bin tonu yabancı menşeli çay olup, yabancı çay tüketim miktarının ancak yüzde 10-15’lik bölümü ithalat yoluyla giriş yapmaktadır. Geri kalanı kaçak yollarla yurda girmektedir. Burada amaçlanan çay üreticisini bezdirip üretimden vazgeçirmek ve ülkedeki çay piyasasında tekel olma niyetidir” denildi.