Trabzon'a ayak basar basmaz basın toplantısı düzenleyen Av. Sibel Suiçmez'i Baro yönetim kurulu, baroya bağlı avukatlar, Trabzon Sivil Toplum Örgütleri temsilcileri, kadın ve çocuk hakları savunucu dernek başkanları karşıladı ve eşlik etti.

Çoklu baro sistemi ve nispi seçimin Türkiye'nin üniter yapısına aykırı olduğunu ifade eden Sibel Suiçmez, Baro Başkanlarının çok önemli bir duruş gösterdiğini söyledi.

AVUKATLARI DURDURDUK

Suiçmez, "Bariyerleri aştık ve yürüyeceğimiz yerleri yürüdük, Ankara Barosu'na ulaştık. Önemli olan kurulan barikatların açılmasını sağlamaktı. Uzunca süren tartışmalar ve provokasyonlar sonucunda akşamı orada geçireceğimiz anlaşıldı. Yasaya aykırı hiç bir şey yapmadık, Bize müdahale edildiğini duyan avukatlar Ankara'ya gelmek istediler, meslektaşlarımızı provokasyona gelmemek adına durdurduk" dedi.

İLLERİMİZE GERİ DÖNEMEZDİK

Vatandaşların ve avukatların verdiği güçle direnmeyi sürdürdüklerini belirten Suiçmez, "Biz vatandaşlarımızdan ve avukatlarımızdan bu desteği almasaydık, biz gerçekten direnme gücünü bulamazdık. Biliyorduk ki oradan yürümeden ayrılmış olsaydık, oradan o bariyerleri kaldırmamış olsaydık hiç birimiz illerimize geri dönemezdik, hiç birimizi illerimizde avukatlarımız ve vatandaşlarımız illerimize sokmazdı. Bizimde ilimizde yürüyecek yüzümüz, dik duracak başımız kalmazdı" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'DE ADALET ÖLÜR

Mücadelenin bitmediğini ifade eden Av. Sibel Suiçmez, "Yasayı meclise getirebilirler. Kanun yapmak, kanunun doğru olduğu anlamına gelmez, buradan evrensel hukuk kurallarına uygun bir kanun ortaya çıkmaz, demokrasi ortadan kalkar, hukuk devleti ortadan kalkar, vatandaşın yargıya duymuş olduğu güven iyice ortadan kalkar. Bugün adalete güven çok az, bir nebze güven varsa o da halen bağımsızlığına inandığı barolar ve avukatlar sayesindedir. Bu da ortadan kaldırıldığı zaman Türkiye'de adalet ölür, adalet ölürse, devlet çöker. Bu mücadeleyi bu yüzden sürdüreceğiz"

FEYZİOĞLU NE YAPACAĞINA KENDİSİ KARAR VERSİN

Eylem bölgesine gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na karşı kenetlenen baro başkanlarının yaşadıklarını o anları anlatan Suiçmez, "Biz birlik başkanına suskun kaldığı için tepkiliydik, fakat konuşmaya başlayınca "keşke susmaya devam etseydi" dedik. Konuştuğunda daha beter oldu. Ankara'da biz orada tartaklanırken ve açıkçası fiili anlamda baro başkanları hukuksuz bir şekilde gözaltındayken birlik başkanı orada bulunmadı, gelmedi. Gelseydi ne olurdu bilemiyorum ama en azından kendi adına onurlu bir duruş sergileyebilirdi. Birlik başkanı o süreçte yoktu. Ertesi gün biz o direncimizin görülmesi ve tüm Türkiye'deki meslektaşlarımıza çağrı yapacağımızı söylediğimizde bir süre sonra problemin çözüleceğini anladık. Tam da o noktada "bu problemi ben çözdüm" diyerek oraya geleceğini düşündük, tam da düşündüğümüz gibi oldu. O saatten sonra gelmesinin bizim için bir anlamı yoktu. Bizim için problem birlik değil. Başkan orada durabilir. Biz 80 baro başkanı olarak bu süreci kendimiz yürüteceğiz. 80 baro olarak birlikte hareket edeceğiz. Birlik Başkanı Metin Feyzioğlu da ne yapacağına kendisi karar versin" dedi.