CHP Genel Başkanlığına aday adayı olan felsefe profesörü Örsan Öymen, partiyi soldan ve laiklikten uzaklaşmakla eleştirdi.

Ardından da AKP iktidarlarının serbest piyasacı, özelleştirmeci ve kapitalist ekonomi anlayışı ve uygulamalarının yarattığı sorunlara değindi ve şöyle dedi: “Dolayısıyla hem sol ekonomik politikaların uygulanması hem de laikliğe sahip çıkma konusunda mevcut yönetim (CHP yönetimi) büyük bir zaaf gösterdi.”

Örsan Hocanın bu açıklamaları/eleştirileri üzerine, CHP ve sol ile ilgili bazı sorular sormak istiyorum.

Günümüz CHP’si ne kadar soldur?

Veya CHP, sol bir parti midir?

CHP kurulduğunda, sol bir parti miydi?

Partinin kurucusu Atatürk, hiç solcu olmuş mudur?

Şimdi biraz daha derine inelim…

Sosyal demokrasi, sol demek midir?

Cevap; sosyal demokrasi, liberalizm içinde bir aşamadır ve sol değildir!

Sol, sosyalizm demektir!

Bu manada CHP, hiç sol (sosyalist) olmamıştır!

Atatürk, hiç sosyalist olmamıştır!

Evet, Atatürk pozitivist idi ama solcu/sosyalist değildi!

Hatta Atatürk’ün liberal olduğunu bile söyleyebiliriz, çünkü Atatürk, devletçilik taraftarı değildi. Avrupa’yı örnek alıyordu ve tıpkı Avrupa’daki gibi bir burjuva sınıfı yaratmaya çalışıyordu.

İttihat ve Terakki de aynısını yapıyordu, yerli ve milli bir burjuva yaratma hareketi...

Haliyle siyaset felsefesinde sosyal demokrasi, sol değil, liberalizm içinde bir aşamadır.

Prof. Göze, sosyal devleti anlatırken şöyle der:

“Liberal devletten sosyal devlete geçildiğinde, devletin amacı yine bireydir. Devletin hedefi değişmemiştir ama iktidarların bu amacı gerçekleştirirken izleyecekleri yol ve yöntem değişmiştir.”

Yani, sosyal devleti önceleyen sosyal demokrasi, aslında sol değildir!

Zira liberalizmin siyasi ve hukuki eşitlik idealinin/söylemlerinin, ekonomik haklara sahip olmayan bireyler için bir mana ifade etmediğinin anlaşılması üzerine, bu açığı kapatmak için sosyal devlet ilkesi ve sosyal demokrasi öne çıkmıştır.

Oysa sol, bambaşkadır.

Sosyal demokrasi bir revizyon ise sol bir devrimdir!

Çünkü sol, üretim araçlarının mülkiyetinin topluma ait olmasını öngörür. İşte bu devrimdir!

Haliyle böyle bir bakışa (hiçbir zaman) sahip olmayan CHP, sol bir parti değildir!

Bir zamanlar Ecevit’in ‘su kullananın, toprak işleyenin’ sözü de, CHP’yi sol yapmaya yetmemiştir!

Hatta bu söylemleri üzerine Ecevit’in sıkı bir muhalifi olan Kemal Satır ve Nihat Erim, Ecevit’i eleştirmiş, bu söylemlerin mülkiyet hakkının ihlali olacağını ve gerçekleşmesinin imkansız olduğunu söylemişlerdi.

Sihirli kelime/kavram, mülkiyettir!

…

Ayrıca CHP, sağ ve sol kavramlarının çıkışına atıfla söylersek, zaten sol bir parti olamazdı. Çünkü sistemi kuran bir partinin, sonra tutup bu sisteme muhalif olması düşünülebilir miydi?

Bu açıdan CHP, aslında sağ bir partidir ve muhafazakardır!

Kavramlar karıştı değil mi?

Tamam, bu kadar yeter!

…

Bir sonraki yazımda, Öymen’in altını çizdiği ikinci kavramla, laiklikle ilgili sıra dışı/kafa karıştırıcı bazı şeyler yazacağım.