CHP, seçimin birinci partisi oldu!
(Her türlü hileye ve yolsuzluğa, adaletsizlik ve hukuksuzluğa RAĞMEN) 17 milyon 500 bine yakın oy aldı!
Peki CHP’ye kimler oy verdi?
CHP’nin kendi seçmenleri dışında, CHP’ye, DEM Partililer ile milliyetçi seçmen (MHP+İYİ Parti seçmeni), seküler seçmenlerle dindar seçmenler… birlikte oy verdi!
Peki neden?
Çünkü CHP, AKP’ye ders vermek isteyen, AKP’den kurtulmak isteyen seçmenlerin tek gerçekçi adresiydi!
Peki bu nasıl oldu?
Evet, ekonomik kriz etkili oldu ama CHP’ye oy vermeyi kolaylaştıran diğer faktörleri görmezsek, problemi çözemeyiz!
Nedir bu faktörler?
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu gibi iki (çok güçlü, güvenilir ve popüler) ismin, CHP’de siyaset yapması.
CHP’li belediyelerin AKP’li yönetimden/belediyelerden daha başarılı olması.
Ve unutulmaması gereken Kemal Kılıçdaroğlu faktörü! Onun ustalıkla ve sabırla uyguladığı politikalar sayesinde, AKP’nin/Erdoğan’ın CHP’ye din üzerinden yaptığı saldırıların son bulması!
Böylece, CHP’li olmayan milyonlarca seçmen, CHP’yi “oy verilebilir bir parti” olarak görmüş ve oyunu vermiştir!
…
Şimdi gelelim asıl meseleye!
Türkiye’yi kontrol eden, AKP’yi kurup işbaşına getiren, Erdoğan’a oynayacağı rolü ezberleten ve oynatan, ihtiyaç olduğunda MHP’yi onun yanına monte eden ve daha pek çok şeyi yapan, ‘sözde’ derin ama gerçekte ‘aşikar’ yapılar…
Erdoğan/AKP sonrasının siyasetini/Türkiye’sini dizayn ediyor, senaryosunu yazıyor!
Bu senaryoda CHP’ye iktidar değil, muhalefet rolü biçilmiş!
Ama son seçimde ortaya çıkan tablo, bu açıdan işleri zora sokabilir!
Nedir o tablo?
“Şu seçmen şu partiye oy verir, bu seçmen şu partiye oy vermez” şeklindeki klasik tasnif yıkılabilir, seçmen sosyolojisi ise kalıcı olarak değişebilir!
Basitleştirerek söyleyeyim, CHP’li olmayıp da CHP’ye oy veren seçmenler, bu partinin kalıcı seçmenleri haline gelebilir!
E gelsin, ne olur?
CHP, Türkiye’nin en büyük partisi olur! CHP, bu fırsatı değerlendirebilirse, bir Türkiye Partisi olur ve Türkiye üzerinde oynanan ve finale doğru yaklaşan büyük oyun, bozulabilir!
Bunun gerçekleşmemesi için ne yapmaları lazım?
CHP’ye oy veren, CHP’ye yönelen seçmenlerin, buradan kopartılması ve başka akışların da önünün kesilmesi lazım!
Bu seçmenleri CHP’den kopartamazlarsa, AKP sonrası için kurgulanan senaryolar ters tepebilir!
…
CHP’ye kurulan bu tuzağın iki aracı var, birisi din, diğeri ise milliyetçilik!
Ve bu tuzağın çalıştırılmasında, birincisi güç/sermaye/dış güçler, ikincisi ise devlet gücünü elinde bulundurmanın sağlayacağı avantajlar (istihbarat, mahkeme, hukuk, polis vb) var!
Mesela…
CHP, Van’daki haksızlığa ve hukuksuzluğa tepki vermezse, Kürt seçmenden…
Ölçülü bir şekilde tepki veremezse, teröre destek vermekle suçlanarak, milliyetçi seçmenden kopartılmak istenecek!
Ama önümüzde etkili bir örnek de var!
Aralık ayındaki şehitleri hatırlayalım! Meclisteki mutabakat metni üzerinden CHP’ye kurulan tuzağı, CHP boşa çıkarmış ve halkın, askerlerin neden şehit olduğunu sorgulamasının önünü açmıştı!
Apar topar sahneden kaldırılan bu oyun, tekrarlanmak istenebilir!
…
Evet, AKP+MHP tecrübesinin ortaya çıkardığı sonuçlar üzerinden algılar yıkılıyor, değişiyor…
Türkiye sosyolojisi değişiyor, haliyle seçmen sosyolojisi de değişiyor! Artık seçmen, kendisine sunulana, gösterilene, sahnede kurgulanan oyuna gözü kapalı inanmıyor, senaryoyu yazanı arıyor!
Olayın kimin işine yarayacağına bakıyor ve gerçek faili/senaristi görüyor!
Küçük partilerin, çok az oy alan partilerin, kendi derdine düşeceği önümüzdeki günlerde…
Sahne, AKP+MHP ile CHP’ye kalacaktır!
Yıllardır söylüyorum, tekrar edeyim: “CHP, ülkeyi kuran parti olduğu gibi, ülkeyi kurtaran parti de olabilir!”
Şimdi buna ek yapayım:
“CHP, ülkeyi kurtaran parti olmak zorundadır!”
Hem taşıdığı misyon nedeniyle olmak zorundadır, hem de AKP’nin 22 yıldır bu ülkeyi yönetmesinde dolaylı sorumluluğu olduğu için, olmak zorundadır!
Abartmadan söyleyeyim; bugünkü CHP’nin yapacağı iş, ülkeyi kurtaran ve Cumhuriyeti kuran Kuvayı Milliyeci kadroların yaptığı işten çok daha zordur!
Çünkü bugünkü Türkiye, o gün olduğundan çok daha derin ve kötü bir biçimde kuşatılmıştır ve hepsinden önemlisi de halk, bölünmüş durumdadır!
Ama tehlike ve tehditlerin yanında, çok büyük fırsatlar da ortaya çıkmıştır!
Bütün mesele, bu fırsatların nasıl görüleceği, avantaja dönüştürülerek Türkiye’nin kurtarılacağı meselesidir!
Burada asıl iş CHP’ye düşse de…
CHP’li olmayan bütün vatanseverlerin de bu büyük tehlikeyi ve oyunu görmek…
Ve Türkiye’yi bölmek ve parçalamak isteyenlere fırsat vermemek gibi bir sorumluluğu vardır!
Siyasi kimlik ve aidiyetlerimiz ne olursa olsun, buna mecburuz!
Çünkü söz konusu olan vatandır, Türkiye’dir!
Bir sonraki yazıda, AKP/Erdoğan sonrasının Türkiye’si için yazılan senaryoları ele alacağım.