Tweet |
Dilber, yıllık enflasyon rakamlarının açıklandığını belirterek, “Bu kapsamda kamu çalışanları ve emeklilerine yapılacak zamlar da belli oldu. Zam oranı % 3, enflasyon farkı ise % 4,36 oldu. Yani maaşlara %3 zam yapılacak, ilave olarak da 2020 yılı ikinci altı ayında cebimizden alınanın telafisi için % 4.36 verilecek. Böylece zam %7.36 gibi görünecek ancak gerçekte zam %3’tür. İlginç olan şu ki; Maaş zammından daha yüksek enflasyon farkı alacağız. Bu durum bize maaş zamları ile ilgili öngörü yürütenlerin bu konudaki maharetini de göstermektedir. Bunu salgın hastalığa yoranlara şunu hatırlatmak isterim ki, son birkaç yıldan beri durum aynıdır. Enflasyonu 14.60 açıklayıp, asgari ücrete %22 civarında zam yapmak nasıl açıklanabilir? TÜİK maharetli enflasyon %14.60, TÜİK’in katkısını çıkardığımızda %22 derseniz, size şunu hatırlatırız ki, %22 dahi alanları tatmin etmemiştir. Çünkü cüzdana yansıyan enflasyon, bunun çok üzerindedir” ifadelerine yer verdi.
Dilber, “Enflasyon farkına dayalı zam pazarlığında Hükümetin bütçe yapıcılarının öngörülerindeki beceriksizlik mi yoksa kamu çalışanlarını masada temsil eden malum sendikanın temsil kabiliyeti mı öncelenmelidir? Bizce; Malum sendika kamu çalışanlarını temsil edemiyor, edemez de. Çünkü yetkiyi kamu çalışanından almamıştır. Bedeli ödenmemiş bir yetki elbette kullanılamaz. Zira yetkiyi veren kullanım sınırlarını da belirlemiştir. Ancak malum sendikanın bu basiretsizliğini kullanan hükümetin fırsatı kaza etmeyen yaklaşımı da göz ardı edilemez. Şunu da belirmek isteriz ki; kamu çalışanını, enflasyon farkından daha az bir zamma mahkum eden malum sene kerhen de olsa hala destek veren kamu çalışanlarının sorumluluğu ve vebali de dikkate şayandır” dedi.