Son birkaç gündür yoğun yağışlara bağlı olarak Trabzon, Rize ve Artvin’de meydana gelen sel ve heyelan olaylarını değerlendiren Erüz, “Rize’nin Çayeli ilçesi, normalden fazla yağış almış ve zemin dengesi bozulmuş, bunun sonucunda yamaçlarda heyelanlar oluşmuştur. Her fırsatta taşkın yatağı imarlı yada imarsız yapılaşma ile işgal edilmiş olan dere,  yatağına sığmayarak mahalle aralarından eski yatağını arayarak akmaya başlamıştır. Maalesef bölgemizde artık her yağış sonrası beklenen bir durum halini alan heyelan, sel ve taşkınlar bölgenin kaderi değildir. Yüzlerce yıllık tecrübe ve bilgi birikimi ile ecdat biz bilim ve fen çağındaki nesillerine, "Dereye ev yapma sel alır, tepeye ev kurma yel alır demiş" ama anlıyor muyuz? Ne anladığımız, son yaşanan olaylarda açıkça görülüyor” dedi.

“Yaşananlar, Doyumsuz ve Kuralsız İnsanların Yarattığı Afettir”

“Bu mal ve can kayıpları, kader ve doğal afet değildir. Biz doyumsuz, kuralsız insanların yarattığı insan afetidir” diyen Erüz, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Artık DSİ dereleri daraltarak, daha dik beton duvarlar yaparak ıslah etmek zorunda kalmamalı. DSİ taşkın yatağı işgallerini engelleyerek mümkün olduğunca kanal değil doğal yapıya, akarsu ve kıyı ekosistemine uygun taş vb. malzeme ile taşkın yatağı düzenleme, ıslah yapmalı. Bunun içinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ya da DSİ’ye dere yataklarındaki (normal akış yatağı değil, taşkın yatağı) işgalini önlemek için gerekli istimlak yetkisi verilmeli ve uygulanmalıdır. Aksi halde taşkın, heyelan, can ve mal kaybının Karadeniz’in kaderi olması kaçınılmazdır.”

“İklim Değişikliği Sel ve Taşkınları Artıracaktır”

İklim değişim sürecinde Karadeniz’de düzensiz ve aşırı yağış rejiminin artacağına ve daha çok sel, daha çok taşkınların normal bir durum olacağına dikkat çeken Erüz, bunun için neler yapılması gerektiğini şöyle açıkladı:

“Taşkın riskinin belirlenmesi konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanı sayın Murat Kurum tarafından bizzat takip edilen, CBS tabanlı, Ulusal Taşkın Tespit Model çalışmalarının Doğu Karadeniz çalışması tamamlanmak üzeredir. Bu çalışma riskin tespiti ve yönetilmesinde, afetlerin önlenmesinde çok önemli veri ve bilgi sağlayacaktır. Mevcut bilgiler ve yapılan tespit çalışması sonuçları ortaya konularak dere yatakları acil olarak boşaltılmalı ve extrem taşkın etkisinde kalma riski olan eski/doğal taşkın yataklarında  yapılaşma ve imar planlamalarına izin verilmemelidir. Var olan yapılar kaldırılmalı ve yol vb. altyapı tesisleri yeniden planlanmalıdır. İstimlaksız, en ekonomik yatırım alanı görülen dere yatakları en büyük can ve mal riski taşıyan alanlardır. 1929 Of Solaklı ve Sürmene Manahos, 1990 Trabzon sellerinin sonuçlarını ne çabuk unuttuk!”

Erüz, Rize ve Artvin'de hayatını kaybedenlere rahmet, yaralananlara da acil şifaralar diledi.