Trabzon’da 90 yıllık sürede meydana gelen sel, heyelan ve taşkınlardan resmi rakamlara göre 360 kişinin öldüğü gerçeği gün gibi ortada iken, Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin dere yatağında otogar yapma kararı aldığını hatırlatan Söğüt, “Alınan bu kararın yanlış olduğuna dair yapılan onca itirazlara rağmen, ‘inadım inat, çaldığım düdük’ misali, otogar inşaatı geçtiğimiz aylarda başladı” dedi.

Söğüt geçtiğimiz günlerde, maliyeti 100 milyonu aşkın otogar inşaatının hızla ilerlediğini duyuran Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin, üstüne bir de vatandaştan olumlu geri dönüş aldıklarını ve otogarı sabırsızlıkla beklediklerini belirttiğini kaydeden Söğüt, “Dere yatağına otogar yapılması kararına karşı, yüzlerce olumsuz geri dönüşe kulaklarını tıkayanların, (var mı bilemiyoruz ama) olumlu geri dönüş olunca birden kulaklarının açılmış olması çok ilginçtir. Ayrıca vatandaş, ulaşımına suyuna bir indirim olacaksa sabırsızlanır. Vatandaşın otogar için sabırsızlandığını duyurmak, ‘kendin çal, kendin oyna’dan başka bir şey değildir. Sel ve taşkınların yaratacağı tahribatı en aza indirmek için önlem alması gereken Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin, bunun tam aksine, 1990 yılında bugün otogar yapacağı Değirmendere’nin de içinde olduğu derelerin taşması sonucu 45 vatandaşımız hayatını kaybettiği yere yapacağı şey otogar değil, (tarih tekerrür ederse) korkarım, 100 milyonluk mezarlık olacaktır. Unutmayalım; yeni otogar inşaatının temeli atılmadan, mevcut otogar arazisinin satış kararının geçen yıl Mart ayında Belediye Meclisi’nde alındığını bir kez daha hatırlatıyor, şuan satılmasa da, durmadan borçlanan Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin, bu satışı Başkan Zorluoğlu’nun görev süresi içerisinde yapacağı ihtimalinin, çok ağır bastığının altını çiziyorum” ifadelerine yer verdi.