Cumhuriyet Halk Partisi'nin 8 Ekim'de gerçekleştirilecek il kongresi öncesi adaylar bir bir adaylıklarını açıklamaya devam ediyor. Erdi Çakır ve Mustafa Bak adaylıklarını açıkladı. Son olarak da Oktay Söğüt adaylığını yarın basın toplantısıyla açıklayacak.

Bu yazımızda CHP delegesinin İl Başkanı seçmeye layık olup olmadığını ortaya koymaya çalışacağız.

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki CHP'ye Trabzon'da İl Başkanı olacak ismin kamuoyu tarafından tanınan şehrin sorunlarını yatırımlarını yakından takip eden isimler olması gerekiyor. Parti delegelerinin de en az il başkan adayları kadar Trabzon gündemini yakından takip etmesi, il başkan adaylarını yakından tanıması şart.. Şahsen bazı Ortahisar delegeleri ile görüştük. Cüneyt Zorlu ve Oktay Söğüt isimlerinin adaylıklarını kendilerine sorduk. Aldığımız cevap karşısında ise şaşkına döndük. Gerek Cüneyt Zorlu'yu gerekse de Oktay Söğüt'ü tanımayan il delegeleri var bu parti içerisinde... Ve bu delegeler Ortahisar delegeleri.. Çaykara Sürmene, Beşikdüzü gibi ilçelerin dereceleri değil.. Bu nasıl iştir gerçekten aklımız almadı.. Geçelim...

CHP'de Cüneyt Zorlu gibi bir isim karşılık bulmaz mı? Şehir içinde karşılığı var, parti içerisinde karşılığı yok. Böyle bir anlayış olabilir mi? Şimdi toparlayıcı aday rolünü Oktay Söğüt üstlendi. Ne var ki iş nitelik yönünden nicelik işine döndüğü için onun da seçilme şansı az... Cumhuriyet Halk Partisi'ne Trabzon'da liyakatli bir il başkanı seçilmesi için önce liyakatli, işinin ehli delegelere ihtiyacı var partinin...

Bir gazeteci olarak elbette taraf tutmuyoruz son sözü delegeler söyleyecek ancak şahsen Trabzon adına, Trabzon menfaatleri adına düşündüğümüzde bizim fikrimiz Trabzon gündemini yakından takip eden Trabzon'la ilgili yatırımları, projeleri, sorunları yakından izleyen, iktidar üzerinde baskı kuran, şehir gündemine hakim bir il başkanının Cumhuriyet Halk Partisi'ne seçilmesidir. Ne var ki Cumhuriyet Halk Partisi'nde il başkanını belirleyecek delegeler noktasında 'asker delege' sayısının fazlalığı şahsımızı kent menfaatleri adına ciddi endişeler içerisinde bıraktı.

İl başkanını belirleyecek delegelerin bölgecilik, mikro milliyetçilik yapmaktan uzak bir şekilde hareket edip, kent çıkarı adına oylarını kullanması gerekiyor. CHP gibi bir partide küçük olsun benim olsun anlayışı mutlak surette terk edilmelidir.

Tekrar soruyoruz..

Bu kadar basın açıklaması yapan, ulusal basında bile sesini duyuran, kamuoyu önünde olan kentle ilgili projeleri, yatırımları, sorunları bu denli yakından takip eden bu iki etkin Belediye meclis üyesini tanımayacak da kimi tanıyacak CHP il delegesi?!

Bu sağlıksız delege yapısı liyakatli bir il başkanı seçebilir mi?

Seçim sonunda bunu öğreneceğiz...