ADANA Seyhan'da cep telefonu satışı yapan Suriye uyruklu Ahmed Madarati'nin (30) işyerine 18 Eylül günü gelen kimliği belirsiz kişi, haraç istedi. Madarati haraç vermeyi reddedince şüpheli, bu kez de cep telefonu vermesini söyledi. Madarati bu teklifi de reddedince şüpheli, çıktığı işyerine kısa süre sonra av tüfeğiyle geri geldi. Şüphelinin, Madarati'ye doğrultup tetiğe bastığı silah tutukluk yaptı. Madarati ara sokağa kaçtı. Şüpheli, takip ettiği Madarati'yi sokak ortasında öldürüp kaçtı. Ekipler, şüpheliyi arıyor.
---
Biz Türkler ne ara bu hale geldik!?
Haraç istiyor insanlık düşmanı Türk, Suriyeli vermeyince öldürüyor..
Bedavaya şans eseri yaşıyoruz şu ülkede birinin seni sudan bir sebepten ötürü öldürmesi an meselesi..
Böcek öldürür gibi insan öldürüyorsunuz..
Oysa masum bir insanı öldürmek bütün bir insanlığı öldürmek gibiydi...
Doğru düzgün hiç kimsede Allah korkusu kalmadı..
Allah korkusu taşımayan adamdan da her türlü kötülük, melanet iş beklenir !
Yahu gerçek bir İslami şuur ve ahlakla yaşayan kimi insanlar karınca ezemiyor bunlarda nasıl bir vicdan var?!
21. yüzyılda gerçekten yeryüzünün en aşağılık milletlerinden biri halini aldık..
Ve bunun ana sebebi Türkleri İslam'dan, İslami eğitimden kopartan, yetiştirdiği nesillere Allah sevgisi ve Allah korkusu aşılamayan laik cumhuriyet !
Artık ne insanımız insan, ne hocamız hoca, ne şeyhimiz şeyh, ne siyasetçimiz siyasetçi, ne sanatçımız sanatçı vs…
Hala Cumhuriyet Gazetesi Laiklik vurgusu, laikliğin önemi deyip laiklik aşağı laiklik yukarı yayınlar yapıp duruyor !
İslami ilke ve değerler manzumesinden Laiklik ile kopartılan Türkler karşınızda endam ediyor böyle işte bir asır sonra, eserinle gurur duy laik Cumhuriyet!
Bak vatandaşların haraç olarak cep telefonu vermediği için insan öldürüyor !
---
Temel kuraldır: "Allah hiçbir şeyi kendisi için istemez. O'nun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur"
Allah indirdiği hükümlerin insanlar tarafından uygulanmasını da gene insanların iyiliği için istiyor. İnsanı yaratıcısından daha iyi hiçbir varlık tanıyamaz. Bu yüzden Allah'ın insanlar ve toplumlar tarafından uygulanmasını istediği emirler ve kaçınılmasını emrettiği yasaklar yine o insanların ve toplumların iyiliğine ve hayrınadır.
Bunu bazı insanlar kavrayamıyor. Allah'ın emirlerini uygulayıp, yasaklarından kaçınmayı kendi özgürlük alanlarının sınırlandırılması girişimi olarak okuyorlar. Bu feci bir yanlış. Şeytanın emrine girmenin, onun isteklerini yerine getirmenin adı günümüzde insanoğlunun özgürlüğü oldu. Allah masum bir insanı öldürmeyi insanlığı katletmekle eş değer tutuyor , insanımız sular seller gibi insan öldürüp katil oluyor. Allah içkiyi, içenin sağlığına zararlı olduğu için ve toplumsal fesada sebebiyet vermesi nedeniyle yasaklıyor ama insan 'benim özgürlüğüm' diyerek içki içmeyi marifet biliyor. Allah zinayı, fuhşu, kumarı toplumun temel yapı taşı aile birliği yaşantısını bozduğu ve çirkin bir ahlaksızlık olduğu için yasaklıyor, bizim insanımız, 'benim özgürlüğüm' diyerek bu günahları da işliyor. Örnekleri çoğalt çoğaltabildiğin kadar...
Allah sevapları işlemeyi insanların dünya ve ahiret saadetine vesile olacağı için insanın yerine getirmesini ister, Allah günahları işlemeyi insanların dünya ve ahiret felaketine neden olacağı için yasaklar insanların yapmasını istemez !
Biz Türkler artık Allah'ı dinlemez, emirlerini yerine getirmez olduk. Bu yüzyılda olduğu gibi “sınırsız özgürlük” adı altında şeytana kul köle olur hale geldik. İşin kötüsü bunun farkında da değiliz!