Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Rize ve Trabzon’dan önce gittiği Konya’da yaptığı konuşmada akıllara ziyan açıklamalarda bulundu. Aynen şöyle dedi: “Bay bay Kemal yanındakilerle beraber emri nereden alıyor? Kandil’deki teröristlerden alıyor. Biz emri Allah’tan alıyoruz”
İslami popülizmin geldiği seviyeye şaşmamak elde değil. Emri Kandil’den alan Kılıçdaroğlu teröristlerle iş birliği yapan vatan haini oluyor, Sayın Cumhurbaşkanı da emri Allah’tan alarak ümmetin son umudu, zalimlerin korkulu rüyası dindar mı dindar, büyük Müslüman lider oluyor herhalde bu durumda. Bir tarafta Kandil’in emri, bir tarafta Allah’ın emri.. Bir seçim uğruna edilen laflara bakıp üzülmemek elde değil..
Siyasette din unsuru oldukça kullanışlı bir manivela.. Geçmişte İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da, “Bize bunları Allah yaptırıyor” diyerek AK Parti iktidarının politikalarını dini kavramlarla meşrulaştırma arayışı içerisine girmişti. Şimdi benzer bir şeyi Sayın Cumhurbaşkanı yapıyor. Ne yaparsanız yapın, yolsuzluklara, hırsızlıklara batmış da olsanız işin içerisine Allah’ı, peygamberi, Kur’an’ı sokarak oy toplamaya devam edebilirsiniz. Politikacıların her yanlışı, her hatası dini kavramlarla kamufle edilebilir, meşrulaştırılabilir hale geldi. İslam’ı siyasete kirli bir şekilde alet etmek tam olarak böyle bir şey olsa gerek..
İslam ile siyaset, et ve tırnak gibi ayrılmaz bir bütündür bize göre.. Ama olması gereken siyasetin İslam’ın hizmetinde olmasıdır, İslam’ın siyasetin hizmetinde olması değil ! Allah’tan Peygamber Efendimize, Kur’an’dan, sünnetlere kadar geniş bir yelpazede her türlü dini, kutsal kavramı alacaksınız kendinizin siyasi hesaplaşmalarında araç olarak kullanıp, bu hesaplaşmaya dahil edeceksiniz. Bu kabul edilebilir bir tavır değildir.
Kaldı ki Kandil’den emir alan Kılıçdaroğlu gibi değil; Allah’tan emir alan Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan geçmişte Oslo görüşmelerine, İmralı tutanaklarına yansıyan kendi iktidarı ile terör örgütünün ilişki kurma çabası içerisine nasıl girdiğini bizzat kendisi itiraf etmişti. Allah’tan emir alan Erdoğan geçtiğimiz seçimlerde Kürt seçmenden oy almak için TRT’ye terörist başının kardeşini çıkarmada bir yanlışlık görmemişti. Kürt seçmenin oyuna Cumhur ittifakı ve Erdoğan talip olduğunda, “Türk ve Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir” anlayışı geçerli; Kürt seçmenin oyuna Millet ittifakı ve Kılıçdaroğlu talip olduğunda, “Bunlar PKK yandaşı ve vatan hainidir” anlayışı geçerli..
Hayatta her şeyin bir karşılığı mutlaka vardır. Her şey değişir ancak her durum mutlaka karşılığını bulur. Haksızlık, adaletsizlik yapanlar er ya da geç cezalandırılırlar..
Düşmez kalkmaz sadece Allah’tır; Allah’tan emir alan Sayın Cumhurbaşkanımız.…