Gökhan DİHKAN (sayfa61)- Üst kurul delegeliğinin siyaseten rüşvet gibi dağıtılacak bir konum olmadığını vurgulayan Çakıroğlu, “Üst kurul delegeleri partiyi ülkede iktidara taşıyacak kadroların seçimindeki insanları belirleyecek olan partililerden oluşur. Partiyi bilen, ülke sorunlarını bilen vatandaşların taleplerini bilen insanlardan oluşur. Üst kurul delegeliği siyaseten rüşvet gibi dağıtılacak bir konum değildir. O benim adamım, bu benim adamım şeklinde asker delege yapma anlayışı yanlıştır. Kimse kimsenin askeri değildir” dedi.

Kendisinin oturduğu koltuğu işgal eden birisi olmadığını ortaya koyan Çakıroğlu, “Benim aidiyet sorunum yok ama birilerinin sahiplenme sorunu var. Ben partinin bir bireyiyim. Sadece içerdeki problemlere dönük meselem, tepkim var. Partinin seçilmiş bireyleri kendilerine verilmiş görev neyse onu yaparlar. Ben başkan vekilliği koltuğunu tehdit gibi kullanmadım. Ben başkanın elini rahatlattım. Yeniden seçim yapılır. Başkasıyla doldurulur. Yönetimin ve meclis üyelerinin bileceği, vereceği karardır. Ben o koltukta işgalci konumunda değilim. Bu mesajı verdim. Benden başkası kullanamaz algısını vermem. İnsanların koruması gereken onurudur. Ben onu yaptım. Başkan vekilliğini yaptığım Azmi Bey ‘seni alırım’ demeye kalkarsa ben o koltuğu bırakırım. O koltuk bana siyaseten rüşvet olarak verilmiş bir hak değildir. Onun temsili yapılarak makam, koltuk doldurulur. Ben de bugüne kadar onu yaptım. İstifa ettim buyurun sizde kalsın dedim. Ben Grup başkan vekilliği koltuğunun istifa ederek işgal altında olmadığını gösterdim. Doldurulmayacak hiçbir makam yoktur” dedi.

BENİM HER İKİ LİSTEDE OLMAM GEREKİRDİ

Krize neden olan büyük kurultay delege listesine isminin yazılmamasıyla ilgili olarak da konuşan Çakıroğlu,, “Ben  taraf olmadım. Her iki listede de üst kurul delegesi olmam gerekirdi. Üst kurul delegeliği çalışma ekibini, parti programını, partiyi iktidara taşıyacak, seçimlerde partinin yüzü vitrininde olan, yarınlara ilişkin öngörüsü olan insanlardan oluşmalı ki bir anlamı olsun. Kurultay delegeliği iki senede bir partiye uğrayıp birilerinin adamı olup mevzileri tutma noktası değildir” dedi.   

Öte yandan Azmi Kuvvetli’nin listesinin 75 çizik yemesi Çakıroğlu’nun eleştirilerinde haklı olduğu yorumunun yapılmasına da neden oldu.