escort bursa - escort bayan - gorukle escort bursa escort - bayan escort gorukle escort bursa
adalar escort adana escort anadolu yakası escort ankara escort antalya escort arnavutköy escort ataşehir escort avcılar escort avrupa yakası escort aydın escort bağcılar escort bahçelievler escort bakırköy escort balıkesir escort başakşehir escort bayrampaşa escort beşiktaş escort beylikdüzü escort beyoğlu escort bodrum escort bursa escort büyükçekmece escort çanakkale escort çatalca escort diyarbakır escort düzce escort edirne escort elazığ escort esenler escort esenyurt escort eyüp escort fatih escort gaziantep escort gaziosmanpaşa escort güngören escort istanbul escort izmir escort kadıköy escort kağıthane escort kartal escort kocaeli escort konya escort küçükçekmece escort kuşadası escort malatya escort maltepe escort marmaris escort mersin escort muğla escort pendik escort rus escort sakarya escort sancaktepe escort sarıyer escort şile escort silivri escort şişli escort sultanbeyli escort tuzla escort ümraniye escort üsküdar escort yalova escort
Bugun...



Osmanlı Devleti’nde İlk Karantina Uygulaması ve Yaşanan Tartışmalar

Koronavirüs (Covid-19) salgını bütün dünyada etkisini gösterirken bazı ülkeler sokağa çıkma yasağı ve karantina uyguluyor. Biz de karantinanın ne olduğunu, tarihini ve Osmanlı’da uygulanan ilk karantinayı sizin için araştırdık.

facebook-paylas
Tarih: 28-03-2020 14:22

Osmanlı Devleti’nde İlk Karantina Uygulaması ve Yaşanan Tartışmalar

Halil Keskin (sayfa61)-Türkiye’de giderek yayılan Koronavirüs dolayısıyla 65 yaş üzeri ile kronik hastalığı olan kişiler için sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Bu yasağı uymayanlara idari para cezası veriliyor.

Dünyada salgın hastalıklar tarihin değişik dönemlerinde hep oldu, bazen yüzlerce bazen de binlerce insanın ölümüne sebep oldu. Bilim adamları bu hastalıklarla tıbbi yöntemlerle mücadele ederken, idareciler de değişik uygulamalarla hastalığın yayılmasına karşı tedbirler geliştirdiler. Bu tedbirlerden en etkilisi, karantina idi.

Peki karantina nedir, dünyada ve Osmanlıda ilk karantina ne zaman uygulandı.

 

Karantina 40 Gün Gözetim Altında Tutmak Demek

Karantina sözlükte ‘yolcuların gözetim altında tutulma süresi’ demek olan ve İtalyanca ‘kırk’ anlamına gelen quarantena kelimesinden gelir. Osmanlı Devleti karantina usulünü uygulamaya başladığında bu kelimenin yerine daha çok ‘usûl-i tehaffuz’, karantina yeri olan lazaret veya lazarettoya karşılık da ‘tehaffuzhâne’ tabiri kullanılmıştır.

 

Dünyada ilk Karantina

Yolcularla ilgili bilinen ilk karantina uygulaması 1377’de Venedik ve Dubrovnik’te yapıldı. İlk karantinahâne ise 1423 yılında Venedik yakınlarında Santa Maria di Nazeret adasında kuruldu (Panzac, Quarantaines et Lazarets, s. 31).

XIV. yüzyılın sonlarından itibaren Doğu Akdeniz limanlarında tatbik edilmeye başlanan karantina tedbirleri, daha sonraki dönemlerde karayolu ulaşımına da sıkı bir şekilde uygulandı. Bunun en tipik örneği Avusturya’nın Osmanlılar’a uyguladığı karantinadır. Pasarofça Antlaşması’nın ardından Osmanlı-Avusturya ticarî münasebetlerinin ve mal mübadelesinin artmasıyla Avusturya, Doğu’dan taşınan veba hastalığının ülkesine sirayetini engelleyebilmek için Osmanlı tüccar, yolcu ve mallarına karşı çok katı karantina tedbirlerine başvurmuştur.

Osmanlı ülkesinden gelen yolcuların ve malların karantinaya uğramadan sınırdan geçişine izin vermemiş, Osmanlı-Avusturya sınırı boyunca bu işle uğraşan ve salgınların söndüğü zamanlarda dahi sıkı kontrollere devam etmiştir.

 

Osmanlıda İlk Karantina

Osmanlı Devleti’nde ilk karantina uygulaması Sultan II. Mahmud döneminde, 1831 yılındaki büyük kolera salgını sırasında olmuştur. Rusya’da ortaya çıkan hastalık üzerine İngiltere, Fransa, Nemçe sefâret tercümanları Rusya’dan Osmanlı limanlarına gelecek gemilere karantina tatbik edilmesini istediler. Sultan II. Mahmud şeriata aykırı görülen uygulamalar nedeniyle karantina düzenini ilan edemiyordu. Devlet adamları ve başında şeyhülislamın bulunduğu ulemadan oluşan mecliste karantinanın tıbbi ve coğrafi yönleri şeriat açısından ele alındı. Neticede Şeyhülislam Asım Efendi karantinanın şeriata aykırı olmadığını kabul ederek ülke genelinde bir karantina teşkilatı kurulmasına karar verdi. Bu karar üzerine resmi gazete Takvim-i Vekayi’de karantinanın yararları ve şeriata uygun olduğu anlatılarak karantina usulünün kurulduğu açıklandı.

II. Mahmut karantinanın yararları konusunda bir kitap da yazdırmıştı. Bu arada vebalı hastalara Maltepe Hastahanesi’nde ve Kızkulesi’nde “usûl-i tehaffuz” uygulandı.

 

Karantinanın Şeriata Uygun Olup Olmadığı Tartışması

Prof. Dr. Nuran Yıldırım’ın makalesine göre, Osmanlı Devleti’nde karantina 1831 yılında İstanbul'u etkisi altına alan ilk kolera salgını sırasında Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi’nin önerisiyle Karadeniz'den gelen gemilere uygulanmaya başlandı. Ancak Müslümanlar “Frenk adeti” olarak gördükleri karantinanın dinen uygun olup olmadığı konusunda şüpheliydi.

Karantina sadece tecrit veya ülkeye giriş izninden ibaret değildi. Eşya ve mekanların dezenfekte edilmesi, ölülerin muayenesi ve gömülmelerine ilişkin kurallar da karantina kapsamındaydı. Halk, karantina hekimlerinin ölüleri özellikle de Müslüman kadınların ölülerini muayene etmelerini hiç hoş karşılamıyordu.

 

Herkes Karantinada Ama Şartlar Farklı

Toplumsal Tarih dergisinde Haziran 2006’da yayımlanan makaleye göre, karantina ayrım yapılmadan herkese uygulanıyor, ancak koşullar farklı olabiliyordu. Örneğin: 1843 yılında İstanbul’a gelen Prusya kralının kardeşi Prens Albert’e karantina beklemesi için Yeşilköy’de bir köşk tahsis edilmişti.

 

Tanzimat ve Karantina Aynı Tarihe Denk Geldi

Osmanlı toplumu, Tanzimat ve karantina gibi iki önemli değişimle hemen hemen aynı zamanda yüz yüze gelmişti. Bu yıllarda hekimlik, cerrahlık, eczacılık gibi sağlık mesleklerini çoğunlukla yabancılar ve azınlıklara mensup yürütüyordu.

Halk, Müslüman olmayan hekimlerin uyguladığı karantina yöntemlerine güven duymuyor, verilen kolera ilaçlarına şüpheyle bakıyordu. Bu yüzden karantina uygulamalarını benimsemesi kolay olmamıştır.

Prof. Dr. Nuran Yıldırım, bu durumun sebebini şöyle açıklıyor:

“Bunun temelinde, bazı bilinçsiz kişilerin karantina yüzünden ekonomisi bozulan belde halkını ‘karantina şeriata aykırıdır’ diye kışkırtmaları yanında, bazı gayrimüslim karantina doktorlarının halkın değerlerini önemsemeyen basiretsiz tutumları yatar.”

 

“Gayrimüslim Doktor, Ölen Müslümanın Mahrem Yerlerine Bakabilir mi” Tartışması

Karantina uygulaması sırasındaki tartışmalardan biri de, gayrimüslim doktorların, ölen Müslümanların mahrem yerlerine bakıp bakamayacağı idi.

Aynı makalede yer alan bilgilere göre, karantina hekimi Fransız Dr. Paldi’nin, ölülerin ve hastaların sadece yüzüne bakmakla yetinmeyip mahrem yerlerine bakmak istemesi halkı rencide etmişti. Çünkü Müslüman halk, şeriatın mahrem yerlerine bakılmasına izin vermediğine ve bunun haram olduğuna inanıyordu.

Bu konuda yaşanan tartışmayı Yıldırım şöyle anlatıyor:

“Dr. Paldi’nin; ‘Eğer veba zuhur ederse ölülerinizi kireç ile yakar ve sizleri 40 gün evlerinize hapseder, kapılarınıza adam tayin edip evlerinize dışarıdan bir kişiyi sokmam ve içinde bulunanlardan bir kişiyi dışarı çıkarmam ve her gün sizlere çeşit çeşit tütsü verip cümle masraşarı sizlerden alırım’ demesi bir tartışma başlatmıştı. Ahalinin, ‘Bizler bu ana kadar bunun emsali şey görmedik ve şeriatta işitmedik’ cevabına karşı katı tutumunu sürdüren ve Müslüman halkın hassasiyetini dikkate almayan Dr. Paldi, ‘Fransız usulü böyledir, bütün usulü sizlerin üzerinizde icra edeceğim’ demişti.”

Buna karşılık olarak, Fransa Devleti reayası değil, İslam padişahı tebaasından olduklarını belirten Amasyalılar, böyle bir muameleye katlanamayacaklarını ifade ettikten sonra Dr. Paldi’nin, “Padişahınız bu âdetlerimizi sizin üzerinize icraya bana izin verdi öyle icra edeceğim” demesi halk ile karantina hekimi arasındaki ipleri germişti.







FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER DÜNYA Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
Henüz anket oluşturulmamış.
HABER ARA
YUKARI YUKARI