Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ortahisar Belediye Meclis Üyesi Oktay Söğüt, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Fay hatlarına, dere yataklarına, heyelan bölgelerine bina yapıldığı dönem artık bitmiştir’ sözüne atıfla, dere yatağında yapımı süren Trabzon Otogarıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

TRABZON OTOGARI NEREDE YAPILMAKTADIR?

Yapılan onca bilimsel uyarının ve itirazın dikkate alınmadığını ve ihalenin yapılarak inşaatın başlatıldığına dikkat çeken Söğüt, şunları ifade etti:

Bu bölgelere bina yapılmaması gerektiği her zaman geçerli bilimsel bir gerçektir. Mesele söylemek değil, bu bilimsel gerçeği her hal ve şartta uygulamaktır. Doğal afetler ve yarattığı felaketler üzerine, bilimin en büyük yol gösterici olduğundan hareketle, her Trabzonlunun şu soruları sorması gerekir. Trabzon’da yapımı bitmekte olan yeni otogar binası dere yatağına yapılmıyor mu? Otogarın yapıldığı yerin, dere yatağı olmadığını söyleyen, ya da burada otogar yapılabilir diyecek bir tane bilim adamı var mı?

YAŞANACAK BİR SELDE OTOGAR ELİMİZLE YAPTIĞIMIZ MEZARIMIZ OLACAKTIR

Resmi verilere göre; Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 90 yıllık sürede meydana gelen 59 sel, heyelan ve taşkın olaylarında toplam 644 kişi hayatını kaybetti. Sel, heyelan ve taşkınların en büyüklerinden biri - hatta birincisi-, 1990 yılında Trabzon ve Akçaabat derelerinin taşması sonucu oluşmuş, 45 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. O gün taşan derelerden biri olan Değirmendere’ye, bugün otogar yapılıyor. Derelerin taşması sonucu yaşanana tahribatı en aza indirmek için tedbir alması gereken Trabzon Büyükşehir Belediyesi, bunun tam aksine davranarak dere yatağına otogar yapma kararı almış, Ağustos 2020’de de ihalesini yapmıştı. Sel ve taşkınların yarattığı kayıplar ortada iken, akıl ve bilim aksini söylerken, onlarca insan uyarı yaparken kulaklarını tıkayan Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin, yapılan ihale iptal olunca belki aklını başına alacağı diye düşünülürken Temmuz 2021’de yeni bir ihale yaptı. O tarihten beri son sürat ilerleyen otogar inşaatında sona gelinmek üzere. Her fırsatta Trabzon’un yeni bir otogar ihtiyacının olduğunu söyleyenler, otogarın dere yatağına yapıldığı gerçeğini değiştiremez. Yeni otogar dere yatağı içindedir ve -Allah göstermesin ama- büyük bir sel, taşkın olursa; otogarımız, kendi elimizle yaptığımız mezarımız olacaktır.

Bakınız, geçen yıl Kastamonu Bozkurt’ta yaşanan sel felaketinde yüzlerce işyeri ve ev yılmış, onlarca vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Bu konu üzerine hazırlanan rapor, ‘400 metre genişlikteki yatağı 15 metreye hapsedilince, suyun 10 metreye yükselmesi kaçınılmazdır’ diyor. Değirmendere de doğal yatağından çok dar bir alana hapsedilmiş durumdadır. Bozkurt felaketinden de anlaşılacağı üzere; Değirmendere kenarında 8 metre yükseklikteki duvarlar da, otogarın dere kenarından 50 metre uzaklıkta yapılıyor olması da, olası bir sel durumunda tedbir değil, olsa olsa felakete davetiye çıkaran yapılar olmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Prof. Dr. Orhan Şen, ’30 cm’lik bir sel insanı yıkar, 60 cm’lik bir sel ise arabayı yüzdürür’ diyor. Dere yataklarını betonlaştırmaktan vazgeçip, yeşil koridor oluşturarak doğal hallerine dönüştürmez isek, iklim değişikliklerine bağlı olarak aşırı yağışların sürpriz sayılmadığı bu dönemde; -hiç istemesek de çok evimiz, çok arabamız suda yüzecek, çok insanımız da sel de yıkılacaktır.