Trabzonspor, bu sezon çok farklı…

Sadece rakibi değil hakemi de yenmeyi öğrendi.

Çünkü çok karakterli oyunculara sahip. Ahlaklı, dürüst, insan ilişkileri iyi olan futbolcular var. Ortada bir ‘Kardeşler Takımı’ var.

Sadece önünde koşan futbolcuya öldürürcesine 4-5 defa tekme atan oyuncusu yok!

Trabzonspor, dün akşam belki de en rahat maçlarından birini oynadı. Gazeteci- Yazar ağabeyimiz Aksal Yavuz da birkaç gündür bunu söylüyordu. İnanın ben Aksal hocam kadar rahat değildim. Ben nereden bileyim Fenerbahçe’nin bu kadar darmadağınık, paramparça bir yapıya döndüğünü…

***

Trabzonspor, Ziraat Türkiye Kupası yarı finalinin ilk maçında evinde 2-1 mağlup ettiği Fenerbahçe karşısına rövanş maçında ideale yakın bir onbirle çıktı. Maçın ilk dakikalarında maça damgasını vuran ikilinin organizasyonuyla; Ekuban’ın mükemmel pasını gole çeviren Sörloth ile öne geçti.

Maçın ilk yarısının sonlarında Fenerbahçe Deniz Türüç’le beraberlik golünü bulsa da ikinci yarıda yakaladığı fırsatları değerlendiren Trabzonspor, önce yine Ekuban- Sörloth organizasyonunda Sörloth’un ikinci golüyle, ardından Fenerbahçe’ye gol atma alışkanlığını sürdüren Nocak’la maçtan 3-1 galip ayrılmasını bildi. Trabzonspor bu sonuçla hem 23 yıllık aradan sonra Fenerbahçe’yi evinde mağlup etmeyi başardı hem de adını çok sevdiği Ziraat Türkiye Kupasında finale yazdırdı.

Trabzonspor’un yediği golde ise defansın paylaşım ve pozisyon hatası yine nüksetti. Deniz Türüç bomboş pozisyonda güzel bir gole imza attı.

Bana mı öyle geldi bilmiyorum ama maçın genelinde Abdülkadir Ömür ve Abdülkadir Parmak’ı biraz durgun gördüm.

***

Aslında ne olduysa 24. ve 61. dakikalarda oldu. Bu anlar Fenerbahçe’nin bittiğinin resmiydi aslında. 24. Dakikada Fenerbahçe'de Emre Belözoğlu kırmızı kart gördü. Yedek kulübesinde yer alan Emre, oyunun durduğu esnada Trabzonsporlu futbolcu Sörloth ile girdiği diyaloğun ardından sarı kartla cezalandırıldı. Daha sonra müsabakanın hakemi Cüneyt Çakır'a itirazlarını sürdüren Emre Belözoğlu, ikinci sarı karttan kırmızı kart gördü.

61. dakikada ise Fenerbahçe’nin en iyilerinden biri olan golün sahibi Deniz Türüç oyundan alındı. Deniz Türüç oyundan alınmasına tepki gösterdi. Yardımcı antrenör Volkan Demirel ise Deniz'e'Otur yerine' diyerek bağırdı.

Emre geçen hafta da Kayseri maçında kenarda sarı kart görmüştü.

Bu Emre inanın tribüne çıksa orda da kırmızı kartla oyundan stattan atılır size söyleyeyim.

Emre 38 yaşında, sorsanız tecrübenin dibine vurmuş. Bu yaşına gelmiş hala hakemle, rakip takımın oyuncusuyla didişiyor. Uslanmıyor. Bize göre sorunları var. Derhal futbol dışında başka bir iş bulmalı.

**

Akşam televizyonlarda ise garip garip yorumlara şahit olduk. Neymiş efendim Sörloth Emre’yi tahrik etmiş. Ne yapmış Sörloth? Emre’yi susturmaya çalıştı. Bak sarı yiyeceksin dedi. Yetmedi kırmızı da geliyor dedi. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben Sporcunun Zeki, Çevik ve Ahlaklısını Severim” sözünü hatırlatmaya çalıştı. Buna rağmen Emre durmadı. Cüneyt Çakır da zaten daha fazla dayanamadı. Emre’yi sahanın dışına gönderdi. Bu adam gelecek yıl Fenerbahçe’yi kenardan idare edecek. Vay Fener’in haline… Bir an gözümün önüne Fenerbahçe- Galatasaray maçı geliyor.  Düşünsenize bir yanda Fatih Terim diğer yanda Emre Belözoğlu…

Hele şu akşam televizyonlarda konuşan bazı yorumculara ne demeli…

Olmadı Sörloth olmadı! Sana sus işareti yapmak hiç yakışmadı! Sinkaflı sözlerle yedek kulübesine dalmalıydın! Çünkü onlar kendine yakışanı biliyor. Sen de onlar gibi olmalıydın!

Yazıklar olsun size…

Sonuç olarak; böyle tarihi bir başarıya imza atan Hüseyin Çimşir hocayı ve oyuncuları tebrik ediyoruz.

Son söz olarak da şunu söylüyoruz.

ADAMSIN SÖRLOTH…